Üç ay Once Upon a Time izleyemeyeceğim gerçeğinin burukluğunu bir kenara koymuş, heyecanla ‘Swan Song’u izlerken duvara çarptım. Şok oldum ama nasıl bu kadar kötü bir sezon arası finali izlediğimize şok oldum.
Nereden başlasam bilemedim neresinden tutsam elimde kaldı çünkü. Nispeten daha merak uyandırıcı twist olan Gold’dan başlayayım o zaman. Bölümün ‘’nasıl bir adamsın’’ sorusuna Gold’un cevabı belli: Güce aşık bir adam. Bütün Dark One’ların gücünü kendi bedeninde topladı ve eskisinden daha karanlık bir Gold bekliyor bizi. Yine bütün yollar ona çıkacak, bütün düğümleri o çözecek. Elimizde böyle bir kötü, dost mu düşman mı hiçbir zaman bilemeyeceğin biri varken biz niye Arthur’u izliyoruz ki?
Emilie de Ravin’in hamileliği dolayısıyla Belle’in dünya turuna çıkması çok güzel fikirdi niye döndük oradan? Özlerdik tamam ama şimdi Belle muhtemelen karanlıklar karanlığı Gold’un bebeğini taşıyor ve bu dizi bir tane daha periler tarafından bakılan bebeği kaldıramaz.
Pistachio yeşili
Bebek demişken, Zelena’nın bebeğinin adı Pistachio olsun n’olur. Zelena; Kitsis ve Horowitz kafadarlar ortalığı karıştıracak birine ihtiyaç duyana kadar Oz’da kalacak. Ne kadar daha delirmiş olarak dönecek düşünmek istemiyorum. Robin, kızını da Roland’ı da bebek bakıcısı perilere bırakıp Underworld’e gitti. Döner mi, dönmez mi, o çocuklara kim bakacak? Such parenting… Hiç Zelena’ya dil uzatmasın.
Hook konusuna girmeyeyim istiyorum ama olmaz tabii. Öncelikle bir ‘kahraman’ olarak ölmedi. Bunu dersek, şimdiye kadarki asıl kahramanlarımıza ayıp etmiş oluruz. Hakikaten o kadar hayal kırıklığı içindeyim ki. Hook’u Dark One yapmak gibi cesurca bir hamleden sonra gidilebilecek onca yol, çıkarılabilecek onca hikâye varken ‘’kararımı değiştirdim, kahraman olarak öleyim’’ sonucuna varmak izleyene ayıp.
‘Sevdiği adam -yine- Emma’nın kollarında öldü, ama bu sefer Underworld’ün varlığından haberdarız, hadi o zaman torun tombalak oraya gidelim’ Yazarlar aşağı yukarı böyle bir şey düşündüler ve bu dahiyane fikir için birbirlerini kutladılar diye tahmin ediyorum. Hook bile bile kötü olmayı seçti. Nasıl Gold güç için herkese, özellikle Belle’e, ihanet ettiyse; Hook da Emma’ya ihanet etti. Sevdiğimiz insanlar için yaptığımız şeyler akıl almaz, Emma da masum değil. Ancak bu ne yardan geçerim ne serden olay örgüsü beni sıktı. ‘’Seni her zaman bulurum’’ Snow ve Charming’in lafıdır, onları hatırlatır. Emma’nın bunu Hook için söylemesi bana şirin gelmedi aksine üzüldüm.
Straight Outta Storybrooke
100. bölümde efsane karakterler geri
dönüyor. Cora, Peter Pan, Sidney Glass, baba Henry, Blind Witch ve kimbilir daha kimler Underworld’de ve her birinin yarım kalmış bir işi var. Normal diyardaki kötülükleri düşünülünce arafta onları ne halde göreceğiz, her şeye rağmen heyecanlıyım. Cruella DeVil 100. bölüm için olmasa da yeniden karşımıza çıkacak, en çok onu bekliyorum. Arthur ve Merida hikâyesini daha tamamlayamadık ama Herkül ve Hades de Storybrooke yolcusu. Dolu bir ikinci yarı bizi bekliyor yani.
Once Upon a Time 6 Mart 2016’da dönecek.