Sis Deryası: Serenay Sarıkaya!
16 Kasım 2015
Ufka bakmayı seven bir insan olarak yetiştim. Özellikle sis bulutuna bulanmayı... Abartıya kaçmadan kendini yetiştirmek, olgunluğu saç uçlarında bile taşımak, başarıyı avuçlamak. Hepsi bu kadar işte. Elmas gibi bir genç kadın Serenay Sarıkaya. Kendini bulmuş, yetiştirmiş, işlemiş. Şimdi dokunmaya, bakmaya kıyamıyoruz. Hangi çağın gökyüzünde kaldığı muamma.. Yaşın en güzel saatleri bunlar; bir şeyleri gözden geçirmeli.
Uzun zamandır yazmak istediğim biriydi Serenay Sarıkaya. Hayır, şair de değiliz estağfurullah... Baktıkça yazmanın peşindeyiz sadece, en soyut olanından. İçini dolduranın en güzelinden. Baktıkça baktırıyor kendine. Gerek kalbine, gerekse ruhuna.
İstanbul bu. Ya boğar, ya baştan yazar. Kaderi tam tersine çeviren o kadından bahsediyorum. Attığı her adımda yeni bir şeylerin soluğunu duymak için çabalıyor. Öğrenmek için geldiğimiz evrende; en önemlisi insanlığı öğrenmek olmalı. İçimden geçenlerin değil, içimde kalanların yolculuğunu yapıyorum. O son "Totem Defterini" okumayacaktım. Tam vurdu kalbimden.