Haftalık reyting analizi: The Flash, The Blacklist ve diğerleri

Haftalık reyting analizi: The Flash, The Blacklist ve diğerleri

Yeni bir haftada yeni bir reyting analizi ile karşınızdayım efendim.

Pazar günü geçen sezonun iyi yeni işlerinden Madam Secretary idare eder bir reyting ile aramıza döndü. The Good Wife için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. İçeriğine de bakacak olursak belli ki hem tüm kadro, hem de seyirci biraz yoruldu. Tatsız Julianna Murgulies-Archie Panjabi “skandal”ı beni derinden üzdü ve etkiledi örneğin. Diziyi bu sene bitirmek gerekiyor sanki. Mutluluk verici olan sezonun ilk hit işini ilan edebiliyor oluşumuz: Quantico. Yayınlandığı saate göre şahane izleniyor, sezon ortasında 21.00’e alınır, seneye de gün değiştirirse şaşırmayın. Revenge’in ilk yılı gibi gidiyor, sonu benzemesin.

Gotham belli ki bu ortalama izlenme oranlarıyla 4 senesini sürüne sürüne tamamlayacak. Sezonun ilk iptali olacağını tahmin ettiğim ve oranını daha da düşüren Minority Report’un bölüm siparişi 13’ten 10’a düşürüldü bile. Blindspot ise sezonun ilk tam sezon onayı alan dizisi olmayı hak etti, izlenme oranlarının güzelliğini oradan çıkarabilirsiniz. Life in Pieces’in performansına The Big Bang Theory asıl gününe geçince bakacağız. Sert bir düşüş yaşarsa o güzelim kadroya yazık olacak, üzülüyorum.

Salı günü The Flash iyi ama biraz hayalkırıklığı yaratan bir izlenme oranıyla aramıza döndü. Açıkçası geçen sene o kadar fırtına yaratan, yeni sezon tanıtımı bu kadar iyi pazarlanan ve beklenti yaratan bir dizinin birkaç tık daha yüksek dönmesini beklemek hakkımızdı. iZombie ise geçen seneki performansından bir şey kaybetmeyerek yüz güldürdü. The Muppets düşüşünü sürdürüyor, artık durması lazım ki ben Kermit gibi kendimi kaybedip kollarımı oraya buraya sallayarak ağıtlar yakmayayım. Elmas kadar değerli komedi Fresh Off the Boat ondan daha çok izlenmiş, üzülsem mi sevinsem mi bilemiyorum. Fox komedileri Grandfathered ve The Grinder da çöküşte, üstelik daha iyi olan daha az izleniyor, lanet olsun. Best Time Ever with Neil Patrick Harris de oranlarına bakacak olursak saat 22.00’deki miadını doldurdu, artık kendi saatine geçip şansını denemesi lazım ki yok olup gitmesin. Bir tek Limitless yerli yerinde ve iyi gidiyor, ben izlemeyi bıraktım ama iyi iş, aferin.

Çarşamba günü Arrow ve Supernatural geçtiğimiz sezonu aratmayacak oranlarla aramıza döndü. Orta sınıf seyirciyi es geçmeme zekasını göstererek 10 yılı aşan Supernatural için ayrıca seviniyorum, her kesimi fantastik hikayesine çekip hapsetmeyi başarmak kolay iş değil. Rosewood iyi izleniyor, tam sezon onayını alacak gibi. Code Black’in ise biraz toparlanması lazım. Aslında kanal için bir prestij işi olabilecek, zamanla da seyirci toplayabilecek nitelikte ama… Bakalım CBS sabredecek mi?

The Vampire Diaries’i bitirmenin vakti geldi, zira seyirci Nina Dobrev’in olmadığı bir sezonla işi olmadığını daha ilk bölümden gösterdi. The Originals da 4 sezonunu tamamlamak için bitiş çizgisine zar zor gidiyor gibi gözüküyor. Heroes Reborn beklenen, ki neden ve nasıl bekleniyorsa, dev etkiyi yaratamadı. Belli ki insanlar o berbat son sezonları henüz unutmamış, üzgünüm NBC. Dolayısıyla The Blacklist’e geçmesi gereken etki de geçmedi, reytingler toparlanamadı. The Player ise iptal yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Bu sezon tamamen canlı yayınlanacak olan komedi dizisi Undateable biraz ortalama bir başlangıç yaparak üzdü ama eğlenceli iş, Cuma gününde tutunabileceğini düşünüyorum. Reign de Cuma gününe boşa sürülmediğini gösteren bir performans sergilemiş diyecektim de The Vampire Diaries sonrasında yayınlanmaya devam etseydi de The Originals’ın alığı sonuçtan daha kötüsünü almazdı. Bu işte bir terslik var CW, prototipe bir daha göz gezdirmek gerek sanki. Dr. Ken ikinci haftasında da kanalını üzmedi, tam sezon onayını alır bence.

Önümüzdeki hafta geçen sezonun en sevdiğim işi (Jane the Virgin) ve bu sezonun en beğendiğim dizisi (Crazy Ex-Girlfriend) aynı gün başlıyor. Onların düşük reytinglerine uzun uzun ağlayacağım yeni yazımda görüşmek üzere.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER