Terminatör Genisys: Yaşlı ama antika değil!

Terminatör Genisys: Yaşlı ama antika değil!
Terminatör efsanesi uzun yıllar dünyayı kasıp kavurdu. Sinemaya gönül verenler bilir ki Terminatör serisi bilimkurgu-aksiyon türünün dönüm noktalarından biriydi. Terminatö Genisys'i sinemada izleme fırsatı bulanlardanım. Bu defa ne bir makineyle savaşıyorlar ne de bir insanla. Her şeyin ötesinde bir varlıktan dünyayı kurtarmaya çalışıyorlar!


Canımsın görsel efekt canımsın Arnold!

Terminatör Genisys bana göre amaçladığı şeye ulaşan bir film olmuş. Filmin kült olmak gibi bir iddiası yok. Kullanılan abartılı cgi yöntemleri (örneğin helikopter sahnesi) filmin bağıra çağıra Hollywood yankısı olduğunu söylüyor aslında. Genç Arnold'ı yaratan ekibin ise ellerinden öpmek gerek. Öylesine inandırıcı ve içe sinen bir Arnold yaratmışlar ki hayran olmamak elde değil. Yer yer derin diyaloglara değinilmesi ise kimi seyirciler için can sıkıcı olmuş olsa da ben fazlasıyla lezzetli buldum. Filmin özünde yatan mesaj derin ve sadeydi. Geleceği değiştirmek istiyorsan geçmişte izler bırak!


Ta ta ta öldün çıq!

Sarah Connor rolünde Game of Thrones dizisiyle yıldızı parlayan Emilia Clarke'i izliyoruz. Clarke'in ekranlardaki tutkulu simasına aşinaydık fakat Terminatör filmi konusunda endişelerim vardı. Fakat sandığım gibi olmadı. Sevimli duruşu ve duygusal sahnelere getirisiyle rolüne iyi çalıştığını gösterdi bizlere. Çıtı pıtı yapısı ve elinde kocaman silahlarıyla savaş alanında koşturması ise ayrıca keyifliydi. Sanırım iri cüsseli savaşçı kadın tiplemesinden bir parça sıkılmışım... Kyle Reese ile de güzel bir ikili oldular.


Öyle bi' baktı yüzüme giderken yaralı yaralı.....

Arnold Schwarzenegger ise (gugıllamadan yazabiliyorum bu da böyle bilinsin) elbette ki Terminatör filmlerinin demirbaşı olduğunu bir kez daha ispatlamış. İlerleyen yaşına ve değişen vücuduna karşın onun oyun gücü hâlâ çok taze. Onu daha uzun yıllar beyazperdede izlemek gibi bir hayalim var. Zira onun bu rol için doğduğuna inananlardanım...

Yönetmen koltuğunda oturan Alan Taylor tertemiz bir başarıya imza atmış. Yormayan, girinti çıkıntılara bizi sokmayan ama derinliği de elden bırakmayan yakışıklı bir iş çıkarmış. Ayrıca serinin ilk iki filmine olan sadakati ise filmin başlangıcında kendini ortaya çıkarıyor. Popüler Hollywood filmleriyle kıyaslanınca üzerinde iyi düşünülmüş ve sıkı bir ekiple ortaya çıkarılmış bir projeden bahsediyoruz. Zekice kurgulanmış ve zaman yolcuğu elbette ki olayı çok katmanlı bir hâle getirmiş. Zira her saniyesi aksiyonla geçmediği hâlde akıcılığından hiçbir şey kaybetmeyen ve gerilimi hep yüksekte tutan bir filmdi izlediğim...


Direniş is loading!

Yeni Sarah izleyiciyi pek fazla memnun etmemiş görünse de işin aslı onun henüz hayatı yeterince çalkalanmamış Sarah'yı canlandırıyor olması. Kilit mesele de bu zaten. Sarah'nın çocukluğuna gönderilen Terminatör bilgisi ise filmde sunulmamış. Bunun bir sonraki filme saklandığı gerçeği ortada. Arnold'ın ilerleyen yaşını filmde sunuş biçimleri ise oldukça zekice tasarlanmıştı. John Connor'ın öncesinde insanlığın kurtuluşu için savaşan kişi olmasına rağmen bu filmde kötücül yönde evrimleşmesi ise bir parça hayal kırıklığı yaşatıyor. İşin aslına bakarsanız bir parça değil de insanı epey üzüntüye sürüklüyor...

Sosyal medya ve teknoloji bağımlılığı ise çok daha güzel bir eleştiriyle taçlandırılabilecekken yüzeysel bir tokattan ibaret kalmış. Bu anlamda daha kritik bir analiz filmi zirveye taşıyabilirdi. Sanırım bu konuda beni en çok sarsan iş Black Mirror olarak kalacak. Üstelik sinema filmi değil dizi olduğu halde...

Arnold'ı özleyenler, sinemada ailece nostalji yaşamak isteyenler ve aksiyondan asla bıkmayanlar için seyirlik bir iş olmuş. Arnold'ı daha uzun yıllar izlemeyi diliyorum.

Çünkü yaşlı ama kesinlikle antika değil!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER