Bir tek Octavia’nın suratı dağılmamış, o gitsin, biraz da onun yüzünü gözünü dağıtsınlar!
“The 100” dizisini izlemek İçin 5 sebep
29 Temmuz 2015
3- Zorlu seçimler ve ahlak kavramının sorgusu
Bu sanırım benim diziyi izlememdeki en büyük etken. Dizinin ilk bölümünden beri karakterler zorlu seçimlerle karşı karşıya kalıyor ve yaptıkları seçimlerin sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyorlar - hem fiziksel, hem de psikolojik olarak. Buraya kadar çok şaşırılacak bir nokta olmasa da asıl güzel ve etkileyici olan kısım yapılan seçimin failleri ve kurbanlarıyla ayrı ayrı empati kurduğunda her birini kendince haklı bulmak. Seçimler hayatta kalma uğruna ve çoğunlukla da "öl ya da öldür" ana fikri üzerinden yapılıyor. Hal böyle olunca da işin içine bir de seçimin ahlaki boyutu giriyor. Dizinin 2. sezon afişinde "Hayatta kalmak için ne kadar ileri gidersin?" sorusu vardı ve dizi de başından sonuna kadar kendinize bu soruyu sordurtup, size kafayı yedirmeye yemin etmiş gibi; ahlaki doğru ve hayatta kalma adına doğrunun çatışmasını yaşatıyor size. 2015 San Diego Comic-Con “The 100” panelinde, dizide Lincoln karakterine can veren Ricky Whittle'ın da dediği gibi "Doğru veya yanlış yok, sadece bakış açısı var."