Kocamın Ailesi sezon değerlendirmesi

Kocamın Ailesi sezon değerlendirmesi
Kocaman aile saadeti
Bir elmanın yarısı, kıyafetlerin sezonluk ayrılması gibi kışlık-yazlık oluşumlar dizilerde de mevcut. Kış sezonu dizileri, ıhlamur, çay , bisküvi eşliğinde gayet iyi giderken, yaz sezonu dizileri tatile, ramazana, gezmeye, sokakta ip atlamaya (nerde o günler diyenleri de duyuyorum) denk geldiğinden ötürü hep bir geri planda kalmaya, eksilerden başlamaya, yer bulmaya, “acaba” lara maruz kalarak başlar. Çoğunun durumu “evde bulunan” seyirciyi çekebiliriz mi sorusuna cevap almaktır. Yaz sezonu için “kısmet, hayırlısı, sağlık olsun” sözleri daha çok duyulur.

Velhasıl kelam “Kocasını seven ailesine katlanır” sloganıyla, ekranlarda fragmanın dönmesi ve geçtiğim her yerde afişlerine rastlamam (iş yerimin otoparkında dahi boy boy afişler olunca) ile beni kendine çekmişti.

Görselliğin cezbediciliği, izlenme oranını daha da yükseltti ve kalabalık, samimi, hoş sohbeti yanında bulunduran aile hissiyatı içime işledi. Ve 2014 yazını kışa mühürledi…

İyi ki başlamışım …

Bu renkli görsel şölen, içindeki usta oyuncular ve yanlarındaki genç oyuncular ile birleşince muazzam keyifli oldu. İlk bölüm bittiğinde “iyi ki” izlemişim, dedim. “Hey, sen daha önce nerelerdeydin, güzel insan topluluğu?” diye diye nasıl geçti saatler anlamadım.

İş yerinde önemlidir, iç bünyenin iyi anlaşması, kaynaşması… Ortaya çıkan ürün bununla iyi olur, yol alır. Kötü olur, zorda kalır. Kısa süreli yaz dizisi izlenmesi çok olur, seslerine aldırış etmeden her hafta neşeyle izlemeye devam ettim. Apartmanın gürültüsünü, Hikmet Babaanne’yi, Pelin’i öyle benimsemişim ki, hüzünleri, moralimin bozulmasına, sevinçleri evde dört dönmeme neden oldu.

En güzel yanlarından bir tanesi de kuşkusuz ailece izlenilebilinir olması. Evet, evet kesinlikle öyle. Teknolojinin avantajlarının olumsuz etkilerinden biri malum iletişimsizlik. Ailece yapılamayan kahvaltılar, gidilemeyen geziler, oturulamayan kocaman koltuklar. İşte bütün bunlara “dur” diyebilmenin yasemin kokulu yolu. İster annen , babanla izle. İstersen yurt arkadaşlarınla, olmadı mı anneannen ve deden de eşlik eder. Bu kadar geniş kalpli olması diziyi birkaç bölümden öteye, kış sezonuna taşıdı ve reytingleri ile perşembe gecesine damgasını vurdu.


Kar yağarken bile güzel gülen Tarık yapmışlar ^.^

Bize 25 yıldır kayıp oğullarını arayan aileyi getirdi. Büyük bir apartman sahibi olup, mis gibi pastalar yapan Ar Pastanesi’ni işlettik. Oğullarının kaybını bir an olsun unutmayan fedakâr Mukadder Anne ve acısını en az onun kadar paylaşan - zaman zaman daha çok- babaanne Hikmet Ar evlat sevgisini iliklerimize kadar hissettirdi. Haylaz bir amca olan Gazanfer, annesinin minik kuzusuydu. Maceraları mahalleyi aşarak destan olma yolunda ilerledi.

Kayıp oğul nerelerdeydi? Ne yapardı gibi sorulara gerek kalmadan eşiyle beraber karşımıza çıktı. Huysuz, söylenen Yonca ve onun eşsiz mükemmel biricik Tarık’ı. Evlenilecek erkekler listesinin bir numarası, gözümüzün nuru. Hikâyeleri Ar Apartmanı’na taşınmalarıyla daha bir önem kazandı. Yonca karakterini canlandıran Selen Seyven’in diziden ayrılışı şoklara sürüklese de giriş yapan Güneş karakterine alışma süreci güzel atlatıldı. Üstüne üstlük teyzesi ve ablaları da geldi. Bu dizi kimleri gördü, pehh... Diziye o kadar giren yan karakter ve bir o kadar “merhaba” diyen “bölüm” karakteri var ki her birinin üzerinde “ben de burdayım” etiketine gerek kalmıyor. Çünkü yazılan senaryo, verilen replikler o kadar anlamlı bütün oluşturdu ki, kimsenin gözüne batmadı. 


Dizimiz şekil ...

Mahallenin imamı desem, komiserimizi tanımayan bizden değildir, ya Hiko ile Gazo’nun maceralarındaki adamlar diye seslensem … Tek tek sahneleri söyleriz. Her bir karakter tek başına stand up yapar, ikili olarak sinema filmi çeker.net. İlk sezondan ikinci sezona geçiş yaparken daha nicelerini dileyerek en'ler listemize bir bakalım ... 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER