Post apokaliptik türünün en iyi örneklerinden birisidir
Mad Max. Bu tarz filmler, bir nükleer bomba ya da global bir savaşın sonrasında geçer. Piyasada kıyamet sonrasında filmler olarak da bilinir. Yaşanan felaketin ardından sağ kalanların su ve yiyecek peşinde olduğu, kötülerle iyilerin savaştığı, vahşi adamlardan oluşan çetelerin kol gezdiği bir dönemdir post apokaliptik dönem. 80’lerde başrolde Mel Gibson’ın yer aldığı bu türe öncülük eden
Mad Max’in ardından aynı dönemi yansıtan düşük bütçeli bir çok film çekildi fakat hiç birisi
Mad Max kadar başarılı olamadı.
Toplam üç devam filmi çekilen
Mad Max’in en çok hasılat getiren ve beğenilen filmi ikincisi
Road Warrior olmuştu. Yönetmen George Miller’in hayat verdiği
Mad Max, 1985 de çekilen son filmin 30 sene sonrasında tekrar karşımıza çıktı.
George Miller bu defa eskisinden çok daha aksiyonu ve gerilimi bol bir
Mad Max ortaya çıkartmış.
Mad Max: Fury Road‘da yönetmen yol aldığı çizgisinden hiç kopmamış hatta tam tersine çıtayı oldukça yükseklere taşımış.
Uçmak güzeldir. Yeter ki savaş olsun..
Hikayemiz, yine kıyamet sonrasında eldeki tüm kaynakların tükendiği bir atmosferde geçiyor. Ailesini kaybettikten sonra yollarda , hayatta kalma savaşı veren eski polis
Mad Max‘in Ölümsüz Joe tarafından yönetilen büyük bir çetenin elinde tutsak olmasıyla başlıyor film. Bu çetenin başındaki Ölümsüz Joe, su ve yiyecek gibi tüm kaynakları elinde tutarak etrafındaki halkı kendi kölesi haline getirmeyi başarmış bir hilkat garibesi. Aynı zamanda kadınlardan oluşan bir harem kurmuş olan Joe, grubun başına da Furiosa gibi bir femme-fatale‘i getirmiş. Bu arada Max'in kaçma çabaları sürerken diğer yandan da Furiosa, yanına bir kaç kadını da alarak, petrol taşıyan bir tırla ileride güzel bir hayat sürmenin hayalini kurduğu, eski yaşadığı yer olan yeşil diyara doğru yola çıkar. Fakat Furiosa’nın aklında başka planlar dolanırken bir de işin içine
Mad Max girince güzel bir ortaklıkla beraber çöllerde muhteşem bir aksiyon başlar.
Eyvah ! İlerde çevirme var! Mad Max’in eski filmlerinde de feminist bir yaşam tarzı anlatılmış ve güçlü kadınlara yer verilmişti. Bu kez yine kadınların direniş başlatan, mücadeleci hallerini sergilemekten çekinmeyen George Miller, neredeyse hikayeyi onların üstüne kurmuş. Furiosa’yı canlandıran
Charlize Theron’un kesinlikle
Mad Max karakterine göre çok daha ön planda olduğu bir gerçek. Mel Gibson’ı aratmayacak kadar iyi bir performans sergileyen
Tom Hardy Max rolünde hiç sırıtmamış. Yalnız filmde başroldeki bu iki güçlü ismin yanında bir de Nux rolünü oynayan
Nicholas Hoult var ki gerçekten oyunculuğu seyredilmeye değer.
Sayemde filmde bol bol gitar solo var Mad Max: Fury Road, başından sonuna kadar hız kesmeden mükemmel bir aksiyonla devam ediyor. CGI teknolojisi yerine daha çok vinçlerle ve gerçek araçlarla aksiyon sahnelerini çekmeyi tercih eden George Miller, serinin bu ilki filmi için muhteşem bir açılış yapmış. Arka fonda çalan içinize işleyen gergin müzikler eşliğinde, durmadan ilerleyen tırlarda geçen hareketli sahnelerde, nefessiz kalıp, koltuğa yapışacağınızın garantisini verebiliriz. Aksiyon sahnelerindeki patlayan arabalar, tırlar, motorlar ve vinçler, özel çekim teknikleri ile seyirciye muazzam bir görsel şölen yaşatıyor. Filmin dekorlarına, oyuncuların makyajlarına, araçların ve mekanların tasarımlarına oldukça özen gösterildiği çok açık.
Mad Max: Fury Road ‘da asla unutamayacağınız diğer bir ikon ise, yolda durmak bilmek ve kötülerin yer aldığı çetedeki tamamı hoparlörden oluşan bir araçta, filmin sonuna kadar elektro-gitar çalan bir tip. Filmin gergin geçen her kovalamaca sahnesinde bu tipi gördüğünüzde bir gram gülerek en azından gerginliğinizi azaltıyorsunuz.
İlk üçlemedeki
Mad Max serisi o zamanın kısıtlı teknik imkanlarıyla bile ne kadar kült bir film haline dönüştüyse, bir de günümüzdeki çekim teknikleri ile yapılmış bu son
Mad Max’i düşünün artık. Eğer ki böylesine doyurucu harika bir aksiyon filmini izlemek istiyorsanız size tavsiyem ilk seyrinizi mutlaka sinemada yapmanız. İleride TV’da, dvd ya da blu-ray de izlerken bu kadar zevk alacağınızı sanmıyorum. Bu arada George Miller, devam filmlerinin çekileceğinin haberlerini kesinleştirdi. Biz Mad Max severlere de sabırsızlıkla beklemek kalıyor.
Filmin Notu: 8