Merhaba,
Biraz gecikmeyle de olsa tiyatro sezonunu İstanbul’da açtım. Bu vesileyle en sonda söyleyeceğimi ilk başta söyleyeyim, tiyatro iyileştiriyor. Sonsuza uzandığını iddia etmekte artık bir sakınca görmediğim salgın dönemine, Türkiye’nin artık günlük değil saatlik değişen gündemi de eklenince hayatta kalmanın yollarını başka yerlerde aramak zorunda kaldık. Bu bir süredir böyleydi elbette ama gün geçtikçe tutunacak daha az dalımız kalıyormuş gibi hissediyorum. Özellikle son bir buçuk yılda hem politik hem ekonomik anlamda yaşadığımız zorluklarla siz nasıl başa çıkıyorsunuz bilmiyorum; ama müteşekkir olduğum bazı konuların dışında kendimi kurgunun korunaklı dünyasına bırakmak bende çoğunlukla işe yarıyor.
Lafı fazla uzatmayayım. Adını salgından önce duyduğum, perde açışını uzun zamandır beklediğim, hatta provalarına henüz ortada kesin hiçbir şey yokken başlanan ama araya giren engellerden ötürü biraz gecikmeyle seyirci karşısına çıkabilen Evlilikten Sahneler’i geçtiğimiz hafta, 14 Aralık’ta Zorlu PSM’de (tabii ki en önden) izledim. Heyecanla beklediğiniz bir oyunu sonunda görebilmenin zevki bambaşka. Kimi zaman beklentiler insanın seyir keyfini azaltabiliyor ama Bergman’ın bu Türkçe uyarlamasını aylarca beklediğim halde aldığım keyiften hiçbir şey eksilmediğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Versus Tiyatro ve Zorlu PSM iş birliğiyle hazırlanan Evlilikten Sahneler, İsveçli yönetmen Ingmar Bergman’ın Scenes from a Marriage/Scener ur ett äktenskap isimli 6 bölümlük mini dizisinden sahneye uyarlandı. Bergman, 1973 yılında çektiği bu mini diziyi yeniden kurgulayarak 1974 yılında 168 dakikalık bir film ortaya çıkarıyor. Bergman sinemasında sıklıkla gördüğümüz üzere, film episodik ögeler taşıdığından oyunlaştırılmaya oldukça uygun. Günümüzde ilişkiler üzerine düşünen herkesin kolaylıkla iddia edebileceği üzere de son derece popüler bir içeriğe sahip. Tüm bunlar filmi/diziyi sahneye uyarlamak konusunda ekibi teşvik etmiş olabilir.
Prömiyerini 21 Ekim’de Zorlu PSM’de gerçekleştiren
Evlilikten Sahneler, Kayhan Berkin tarafından yönetiliyor. Metnin Türkçe çevirisiyse Ece Dizdar’a ait. Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın başrollerinde olduğu oyunda Pınar Göktaş, Kayhan Berkin ve Naz Buhşem muhteşem oyunculuklarla ikiliye eşlik ediyor. Oyun özetle, görünüşte mutlu bir evlilik sürdüren Marianne ve Johan çiftinin, arkadaşları Katarina ve Peter’in bir akşam evlerine ziyarete gelip şiddetli bir kavga içerisine girmesiyle esas çiftimizin ilişkilerini sorgulamaya başlamasını, bu sorgulamanın zamanla daha ciddi sonuçlara yol açmasını anlatıyor.

Dünya tarihinin en auteur yönetmenlerinden biri olarak gösterilen Bergman, birbirini seven ama aynı zamanda birbirine katlanamayan, ilişkide şefkat arayan fakat iletişimsizliklerinde boğulan, aslında sıradan diyebileceğimiz bir çifti yoğun bir gerçeklikle ele alıyor. Filmin gerçekçiliği, pek tabii Bergman’ın filmde kendi hayatından esinlenmiş olmasından da kaynaklanıyor; fakat günün sonunda, oyunla ilgili aklınıza takılan noktalardan birisi, Marianne’in de oyun boyunca tekrarladığı gibi, iki insanın bir arada ne kadar ve nasıl yaşayabileceği sorusu oluyor.
Filmin sonuyla oyunun sonu arasında ise bilinçli bir farklılık yaratılmış. – Çok spoiler vermeden – yönetmenin, filmin sonunun 2021 yılına çok uygun olmadığını düşündüğünü, bu yüzden filmin/dizinin son bölümünü senaryoya dahil etmediklerini belirteyim. Bunun yerine, Marianne’in uzun yıllar kendini birlikte var etmeye alıştığı erkekten bağımsız olarak yaşayabileceğini ve tüm bu toplumsal kıskaçlardan koparılarak özgürleşebileceğini seyirciye göstermek istemişler. Açıkçası ben de hikâyenin bu haliyle daha çarpıcı olduğunu düşündüm.
Sözlerimi noktalamadan, iki insanın bir ömür boyu bir arada yaşamasının bir yolu var mı bilmiyorum; fakat bu kötü günlerde bir salon dolusu insanla aynı ortamda oyun izlemek mümkün. Evlilikten Sahneler, Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın çok başarılı oyunculuk performanslarıyla sezon boyunca Zorlu PSM %100 Studio’da izleyiciyle buluşmaya devam edecek. Fırsat yaratıp gidin, zira başta da söylediğim gibi, tiyatro iyileştiriyor.
PS: Esas karakterlerin oyun boyunca akıl almaz düzeyde sıvı alması aklıma bazı insani ihtiyaçlarını nasıl karşıladıkları sorusunu getirmedi değil; ama asıl merak ettiğim, oyun boyunca içtikleri içkilerin ne olduğu. Bir yetkili bu sorumu açıklığa kavuşturursa gerçekten çok sevinirim.
Sevgiler.
Yazan: Ingmar Bergman
Çeviren: Ece Dizdar
Uyarlayan & Yöneten: Kayhan Berkin
Yardımcı Yönetmen: Mehmet Yılmaz
Yönetmen Yardımcısı: Dilara Melami
Dekor & Kostüm Tasarım: Meltem Çakmak
Işık Tasarım: Ayşe Sedef Ayter
Asistan: Emre Arslanbek
Oynayanlar: Ece Dizdar, Kayhan Berkin, Naz Buhşem, Öner Erkan, Pınar Göktaş
Prova Fotoğrafları: Ilgın Erarslan Yanmaz
Yapım: Versus Tiyatro & Zorlu PSM
“Biz duygusal açıdan çok cahiliz. Bize Pretorya’daki anatomi ve tarım yöntemlerini, hipotenüsün karesinin dik kenarların karelerinin toplamına eşit olduğu gibi sayısız matematik formülünü öğrettiler. Ama insan ruhuna ilişkin tek bir şey öğrenmedik. İnsanların nasıl mutlu bir şekilde yaşadığı konusunda son derece cahiliz.”**
*/**: Ingmar Bergman, Scenes from a Marriage, 1974.