Balat sokaklarını bilir misiniz?
Balat'a açılan sokakları?
Balat yokuşlarını ya da yol üzerindeki yerleri bilir
misiniz?
İşte burası size Balat üzerinden dünyayı anlatıyor. Balat
Monologlar Müzesi görkemli bir köşk içinde karşılıyor misafirlerini. Kapı
girişinden bir sıcak merhaba peşine merdivenlerinden nazikçe geçişle bambaşka
dünyalara açılan kapılar. Odalar ve odaların içindeki yaşanmışlıklar. Hepsini
ve fazlasını minicik bi' eşyayla aktarıyor üstelik. Çünkü oynayan kişiler
gözünüzün içine baktıkça, nefeslerinden anlıyorsunuz ki "o an"dasınız. Öyle şatafatlı dekorların olmadığı, kostümlerin yüksek meblağlarla karşılanmadığı
hikayeler. Öylesine içten öylesine büyülü bir dünya ki sizi içine aldıkça
alıyor. Bir zille başlıyor ve yine aynı zille bitişe varıyor. İzleyense o
atmosferden uzunca süre çıkamıyor.
Balat Monologlar Müzesi bu sezona diğer konseptlerinin
yanında "Hostel" i ekleyerek ilerliyor. Hostel bi' nevi mola yeri bi'
nevi ağırlama yeri bi' nevi han bi' nevi sığınak... Ve buraya yolu düşen kişi
bu sefer sadece Türkçe değil kendi dilinde de anlatıyor hikayesini. Mesela
Batur Belirdi "Dancing Queen" monoloğunda bir garsona can verirken
hem Türkçe hem Almanca aktarıyor sözcüklerini. Oyunları yabancı dilde izlemek
de oynayan oyuncuların can verdikleri karakterlerin ülkesindeymişsiniz
hissiyatı veriyor. Gerçekten oradan geldiklerini/ oraya ait olduklarını
aktarıyor. Oyunların hepsi birbirinden değerli, kıymetli. Oynayanların
performansları da aynı derecede mükemmel.
Ahmet Sami Özbudak'ın yazdığı Mösyö P.'nin Şehirleri oyununu
mesela Fransızca izledim. Fransızca bilmiyor olmama rağmen oyunu pür dikkat
izleyip Burak Üzen'in performansına bayıldım. Duygu geçişini başarılı aktaran
Burak Üzen'in emeğine sağlık. Bakın, Fransızca izledim ve BAYILDIM. Kısacık
sürede anlattı tüm derdini. Oyuna ayrı performansa ayrı hayran kaldım. Ve
oyunları bence kesinlikle kendi dillerinde izlerken kulaklık takarak Türkçe
olarak izlemeyin. O tadı alarak deneyimleyin. (Bence böyle yapın yani, yine de
siz bilirsiniz. ^^)
Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun yazdığı "Mehran, Sen
Kimsin?" monoluğunda Erdem Kaynarca oynuyor. Mehran'ın iç dökmesini
dinliyoruz ama sessiz ama heyecanlı. Hem kalemini sevdiğim yazar hem oyunculuğunu beğendiğim oyuncu bir araya gelince bi' de leziz bir iş çıkmış. Offff kaçırmayın bu sürükleyici hikayeyi.
Burcu Halaçoğlu'nun Darya'ya can verdiği monoloğu da Kerem
Pilavcı yazmış. Darya, Balat'taki bir hostelden anılarını anlatıyor. Ama ne
anılar ne anılar... Peki ya sonrası mı? İşte o da seni Balat'ın odalarının
birinde bekliyor heyecanla.
"Şekerli misin vay vay
Kaymaklı mısın vay vay"
Güzel sesi, uzun hikayesi,
sevgisi, saygısı, özlemi ve daha birçok duygusuyla Lusin seni bekliyor
köşesinde. Serdar Kurt'un yazdığı Aile Mezarlığı 'nda Lusin'e Yeraz Çağlayan
can veriyor. İstanbul'a gelişi, sesi, tınısıyla sizi bambaşka diyarlara
götürüyor.
Kalbimi bıraktım dünya mutfağından hikayelerin hepsine.
Siz de böylesine değişik türde tiyatro oyununu deneyimlemek ve üzerine konuşmak
isterseniz 9 Ekim'de Balat Monologlar Müzesi- Hostel'i yerinde yakalayın derim.
Diğer konseptlerini ekleyebilirsiniz listenize. Yazdıkça yazasım geliyor da spoiler vermeden kaçayım. Ben mi? Yeni hikayelerini
heyecanla bekliyorum.
Sevgiler...
OYUN KÜNYE BİLGİLERİ
Yönetmen ve Küratör: Ahmet Sami Özbudak
Yardımcı Yönetmen ve prodüksiyon Sorumlusu: Kerem Pilavcı
Koordinatör: Batur Belirdi
Halkla İlişkiler: Funda Gürsel
Yönetmenler: Ahmet Sami Özbudak, Başak Kıvılcım Ertanoğlu (Dancing Queen)
Yazarlar: Ahmet Sami Özbudak, Başak Kıvılcım Ertanoğlu, Kerem Pilavcı, Murat Mahmutyazıcıoğlu, Serdar Kurt
Oyuncular: Batur Belirdi, Burcu Halaçoğlu, Burak Üzen, Erdem Kaynarca, Yeraz Çağlayan
Çeviriler: Batur Belirdi, Ahu Sıla Bayer, Cem Şahin, Umut Işık, Yeraz Çağlayan