Mira ile Beren için Pazar'dan alışveriş yapmanın altın kuralları

Pazarlık etmenin püf noktaları
Alacağınızı aldınız, sıra geldi pazarlığa. Bir kere önce tezgâha yanaşırken beğenmez gözlerle bakacaksınız, fiyatı sorup Nurella ifadesiyle “ayyy her yerde üç lira, sende niye beş lira” ile ön hazırlık yapacaksınız. “Üç kilo alsam kaçtan verirsin” de iyi iş yapar. Adam ketumsa “yok ben almayayım” demekten korkmayın, müşteriyi kaybetmemek için “hadi gel senin dediğin olsun” demeyen pazarcı sayısı azdır. Poşeti almadan parayı uzatmayın, şöyle bir poşetin içine de bakın, seçtirmediyse birkaç tanesini değiştirin ki, adam sizin ne kadar dişli olduğunuzu anlasın.

Sonra paraları tek tek uzatacaksınız, bir anda adamın eline vereceğiniz tam para, tüm pazarlık fırsatını yok eder. “Valla bu kadar çıkıyor” deyip, sonuna bir de “helal et” eklerseniz, o iş tamam. Ha karşıdaki çetin cevizse, “bak bu da minibüs param, eve yürüyerek gideceğim” de iyi taktiktir. Yok hala kabul etmiyorsa “zaten poşete arkadaki çürükleri doldurmuşsun” diye yüksek sesle söylenmeye başlayın, diğer müşteriler kaçmasın diye adam sizi bir çabuk başından atmaya çalışır. Ha yok hala Nuh diyor peygamber demiyorsa, poşeti bırakın, “yok almıyorum” demekten de korkmayın! Tam bu aşamadan dönen ne çetin ceviz pazarcılar gördüm. Pazarlıkta iki kişi olmak en iyisidir, “arkadaştan borç alıyorum” numarası her zaman çalışır. Parayı cüzdan yerine çanta ve ceplerin çeşitli yerlerine dağıtmak en iyisidir, boş cüzdanı gösterme gereği duyabilirsiniz. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER