Ekranlarda yeni
sezonun başlaması ile birlikte sadece diziler değil, yarışma programları da tüm
hızıyla aramıza katıldı. Geçen sezon başlayan lezzet yarışması furyası bu sezon
da sürüyor ve TV8’in Master Chef’i ile Fox TV’nin The Taste Türkiye’si yeni yarışmacı
ve jürileriyle karşımızda. İki programın da yeni bölümlerine bir göz attım,
birlikte bakalım isterim.
MasterChef’deki
en büyük değişiklik Hazer Amani’nin yerine Danilo Zanna’nın jüri üyesi olması.
Bu değişikliğin nedeni de Amani’nin rakip program The Taste Türkiye’ye
moderatör olarak katılması. Amani MasterChef’te sevilen bir jüri üyesiydi ama
ne yalan söyleyeyim, Danilo Zanna’yı daha çok sevdim diyebilirim. Bir kere ülke
olarak Türkçe konuşan yabancılara kafadan duyduğumuz bir sempati var, ben de
bundan nasibimi almış biriyim. İkincisi yemek yarışmasındaki aşırı kavga ve çok
bağırarak konsept yaratma haline yabancı birisi Zanna, en azından şimdilik.
Evet reality show’larda biraz kavgaya kimse hayır demez ama reytingin buradan
geldiği tespiti ile buna fazla yüklenince işin tadı kaçıyor gibi geliyor bana. Misal
ilk bölümde yarışmacılara esnaf lokantası menüsü verip, ‘esnaf lokantalarının
vazgeçilmez lezzeti bakla çorbası’ diye bir fikir bulup, bu çorbayı hiç
yapmadığını söyleyen yarışmacılara bağırıp çağırmak bu bahsettiğim zorlamaya
giriyor. Bakla çorbası yaptırma demiyoruz, hobi olarak yine yaptır ama esnaf
lokantası diye tutturmaya ne gerek var? Gerçi yemek programlarında esnaf
lokantası, yöresel mutfak, ‘önce kendi mutfağınız’ tabirleri ağızlardan pek
düşmez ama artık ondan da etkilenmiyoruz. Bu açıdan MasterChef bana en azından
ilk haftasında biraz fazla bağırmalı gibi geldi. Ya da ben yaşlanıyorum ve
artık kafam kaldırmıyor, bilemiyorum.

Moderasyona gerek var mıydı konusunu önümüzdeki bölümlerde işleyeceğiz.
Gelelim The
Taste Türkiye’ye. Hazer Amani’nin moderatör olarak katılmasının yanı sıra
programdaki bir diğer değişiklik de Şemsa Denizsel yerine Esen Hünal’ın jüri
olması. Geçen sezon jürinin en sinirli ismi Denizsel’di bana kalırsa, bağırıp
çağırarak değil ama söyledikleri, yarışmacılara tavrı epey asabi ve ne yalan
söyleyeyim biraz da acımasızdı. Esen Hünal’ı şimdilik tek bölüm izledim ama
daha ılımlı birine benziyor. Tabii şeflik geçmişi olarak hangisi daha etkili
bir jüri ona bir şey diyemem zira yemekle ilişkim onu yemekle sınırlı ama
Hünal’ı izlemek daha kolay olacak gibi görünüyor. Bir de formatta jürinin
beğendiği yarışmacıyı kendi takımına almaya çalışması var, orada da epey bir O
Ses Türkiye tadı yakalandı. Hangi yarışma olursa olsun yerli ekranımızda
olaylar hiç değişmiyor sanırım aslında. Kavga, polemik, duygusal bağ, birkaç
damla gözyaşı, mutlu son. Sanırım hep aynı şeyi izlemeyi seviyoruz.
Yemek yarışması
sevenlere en çok ve illa ki MasterChef Jr. öneririm. O çocukların
yeteneklerini, azimlerini ama en çok da pırıl pırıl zihinlerini görünce hayata
tutunur, biraz da yetişkin tatsızlığımızdan utanırız. Bende öyle oluyor şahsen.
İyi seyirler dilerim.