2) The Spanish Princess
A.B.D.'nin kablolu kanallarından Starz, kadın merkezli dönem dramaları kaleme alan Philippa Gregory'nin yazdığı Güllerin Savaşı serisiyle bir süredir ilgileniyor. İlk olarak 2013'te serinin üç kitabından uyarlama The White Queen yayınlandı, ardından aynı isimli kitabın uyarlamasıyla The White Princess geldi. Ardından da serinin iki kitabı daha uyarlandı ve The Spanish Princess 5 Mayıs'ta yayına girdi.
İlk sezonu sekiz bölüm süren dizide Gregory'nin The Constant Princess (Mahkum Prenses) ve The King’s Curse (Kralın Laneti) romanları kullanıldı. Yazarın kitaplarından ilki Aragonlu Katherine, diğeri Margaret Pole üzerine kurulu. The Spanish Princess ikinci sezon onayını da aldı.
Genç ve güzel İspanya prensesi Catherine, İngiliz tahtının varisi Arthur ile evlenince Galler Prensesi olur. Ama Prens Arthur kısa sürede vefat edince Catherine'in hayatı rayından çıkıyor. Küçüklüğünden beri İngiltere Kraliçesi olmak için hazırlanan Catherine geri alamayacağı bir yalanın içine giriyor ve kaderi tahtın yeni varisi, geleceğin kralı Henry ile kesişiyor. Margaret Pole ise çok sevdiği kardeşini haksız yere tahta kurban verse de tahtın destekçisi gibi görünmeye devam ediyor ve ilk evlilğiyle birlikte Catherine'in nedimelerinden birisi olarak atanıyor.
* Bu diziye konu olanları değil ama Philippa Gregory'nin bazı kitaplarını daha önce okudum ve kalemini seviyorum. The White Queen'i ve The White Princess'ı da izledim, hatta onlar da tavsiyedir. Dolayısıyla üçüncü sezon gözüyle baktığım bu diziye de baktım.
Gerçi bunu izlemek için önceki dizileri izlemenize teknik olarak gerek yok. The Perfectionists misali onları izleyen bundan daha fazla zevk alır misali bir durum var. The White Queen'deki ve The White Princess'teki bazı karakterler kronolojik olarak birbirini takip eden olaylar gereği burada da yer alıyorlar. Üstelik her dizide kadro sıfırlandığından dolayı aynı karakteri (örneğin Margaret Beaufort) üç farklı oyuncunun canlandırdığı bile oldu.
Gregory yaşanmış tarihin üzerine kurduğu romanlar yazmasına rağmen dizilerin sürprize açık olması hoşuma gidiyor. Tarih bilginiz olsa bile ilginizi çekiyorlar. Özellikle Aragonlu Catherine, (varis) Henry ve Maggie Pole üçlüsüyle benim ilgimi korudular. Ayrıca hikayede Katherine’in siyah nedimesi Lina’nın ve eski karakterlerin de kendilerince bir ağırlığı bulunuyor.
Kadrosunda önceki iki diziye göre daha az tanıdığım oyuncu var sayılır, hatta başrol Charlotte Hope‘u Game of Thrones’ta izlediğimi anca IMDb’ye bakınca fark ettim. Laura Carmichael (Downton Abbey), Elliot Cowan (Da Vinci's Demons) ve Ruairi O’Connor (Delicious) ise bonus oldu. Diğer iki dizinin yeri daha ayrı ve üstte ama bu da yeterince düzgün bir devam dizisi olmuş.
İngiliz Kraliyeti, Tudor ailesi veya Philippa Gregory’nin kitapları ilginizi çekiyorsa, kraliyet dramalarını seviyorsanız deneyebilirsiniz.