İyi Oyun, oyunseverlerin
iyi bildiği League of Legends (oyun
dünyasındaki adıyla LoL) etrafında
dönen bir dramı konu alıyor. Gündüzleri internet kafede garsonluk yapan,
akşamları ise aynı kafedeki turnuvalarda başkalarının yerine oynayıp hasta kız
kardeşinin ilaçları için para kazanmaya çalışan Cenk’in hikayesini anlatan
filmin yönetmenliğini ise 7Yüz
(BluTV) ve izleyiciyle buluşmaya hazırlanan Hakan:
Muzhafız (Netflix) dizilerinin
yönetmeni Umut Aral üstleniyor.
Cenk (Mert
Yazıcıoğlu) küçük LoL turnuvalarında
yasak olmasına karşın eksiklerin yerini doldurarak para kazanan, kazandığı
paranın tamamını da kız kardeşinin ilaçlarına harcayan bir garsondur. Kafe ve
ev arasında mekik dokuyan Cenk’in para kazanma yolu ise annesinin hoşuna
gitmemektedir. Günün birinde Cenk’e profesyonel oyuncu olma teklifi gelir. Bir
takıma girecek, maaş alacak ve profesyonel bir LoL oyuncusu olarak takımla turnuvalara katılacaktır. Önceliğini
kardeşine ve onun ilaçlarına veren Cenk bu teklifi reddeder. Ancak sonunda
annesinin korktuğu şey başına gelir, yine yasak olmasına karşın dahil olduğu
bir turnuva maçı sonrası kaybeden taraf Cenk’i bir güzel benzetir, sonucunda
ise Cenk takıma katılmayı kabul eder. Ne kadar yetenekli olursa olsun ne
kendisi ne de takım güçlü rakiplerle karşılaşmaya hazır değildir. Ucunda
1.000.000 TL olan büyük turnuvaya aylar kala takımın sahibi Rüzgar (Kerem Bürsin) oyun dünyasından
uzaklaşmış olan eski takım arkadaşı Özer’i (Yiğit
Kirazcı) takıma koçluk yapması için ikna eder. Kampa giren takım gittikçe
güçlenir, takım olmayı öğrenir ve günün sonunda da son iki yılın şampiyonuyla
final maçında karşı karşıya gelir. Finalde iki takım da kazanmayı istemektedir,
ancak Cenk kardeşi için kazanamaya mecburdur.
Başroldeki Cenk karakterine Mert Yazıcıoğlu hayat veriyor.
İtiraf etmeliyim, söz konusu formül uygulamak olduğunda
yerli yapımlara pek güvenmiyorum. Hele yeni yüzlerin ağırlıklı olduğu bir
filmden söz ediyorsak daha da tedirgin yaklaşıyorum. Gönenç Uyanık’ın 2016 Hesapta
Aşk’ı bir istisnaydı, o günden beri de gençlerin başrolde olduğu hiçbir
yerli filme ısındığımı hatırlamıyorum. Hem adı hem de oyuncu kadrosuyla İyi Oyun da ümit vaat etmeyen filmlerden
biri gibi görünüyordu ilk bakışta, ama ne demişler, kitabı kapağına göre
değerlendirmemek gerekli.
Öncelikle kamera arkasındaki ekibi tebrik etmek gerekli,
zira bir filmi cazip hale gelmesinin yolu kamera arkasındaki ekipten geçiyor.
Herkesi buraya sığdıramam, fakat filmin senaristi Emre Sirel’in adını özellikle anmak istiyorum, klasik bir hikayesi
olmasına karşın formülü iyi uygulamış. Televizyon dizisi gibi, her şeyden biraz
var filmde. Ama zaten İyi Oyun’un
meselesi bilmediğimizi anlatmak, toplumsal problemlere eğilmek ya da varoluş
sorunsalına dair yeni bir kapı aralamak değil, izleyiciye keyifli zaman
geçirtmek. Bunun için de yeterli donanıma sahip. Bir tarafta Beş Benzemez’in üyeleri
Cenk (Mert Yazıcıoğlu), Batu (Orkun Işıtmak), Aslan (Tolga Canbeyli), JJ (Bada Oh Deniz) ve Naz’ın (Bahar Şahin) takım olma yolundaki mücadelesi, bir tarafta Cenk ve
Ada’nın (Afra Saraçoğlu) adı olmayan
duygusal ilişkisi, bir tarafta Beş Benzemez ve yeni koçları Özer’in (Yiğit Kirazcı) birbirlerine alışma
dönemi ve son olarak da rakip takımın lideri Can (Doğaç Yıldız) ile Beş Benzemez arasındaki gerilim. Kısacası izleyicinin takip edebileceği birden
fazla hikayeye sahip.
Afra Saraçoğlu Rüzgar'ın kardeşi Naz rolünde.
Mert Yazıcıoğlu’nun Medcezir Yaman (Çağatay Ulusoy) karakterine büründüğü İyi Oyun efektlerin kullandığını sahnesinin dışında (görünce ne
demek istediğimi anlayacaksınız) ortalamanın üzerinde bir film olmuş. Tek
eksiği her spor filminde olduğu (televizyon filminden sinema filmine hemen
hepsinde var bu) gibi oyunun kendisi fazla arka planda kalmış, bu anlamda LoL severlerin beklentilerini
karşılayabileceğinden emin değilim. Kendini yormamak, yalnızca eğlenmek isteyen
gençlerin tereddüt dahi etmeden gidebileceği bir keyifli bir film.
Şimdiden iyi
seyirler!