Çok özlediğimiz kadınlardan: Bihter Ziyagil

Çok özlediğimiz kadınlardan: Bihter Ziyagil
Canım sıkkın olduğunda Aşk-ı Memnu izlerim. Aynı şekilde uyku tutmadığında, kafamda deli sorular olduğunda, ‘Nasıl olacak bu işler?’ diye düşündüğümde de Aşk-ı Memnu izlerim. Ortada böyle bir durum yokken izlediğim de olur elbette ama diziyi benim için bu kadar kıymetli yapan şeylerin başında benim için adeta bir uyku arkadaşı olması gelir. Entelektüel bir kaygı içine girip aynı diziyi kırk defa izlemek yerine yapılabilecekler gibi bir derde düşmeyeceğim açıkçası zira uyku kutsaldır bir nevi, kim onu sana getirirse en iyi arkadaşın olur.

Son günlerde de yarım bölüm Aşk-ı Memnu’lar alıyorum, birkaç kere de TEVE2’de bittikten hemen sonra Kanal D’de başlayan gündüz tekrarlarına denk geldim, sonra o sıradan devam ettim. Tam da bugünlerde en tatlı bölümler var, hani o mantıcıya gittikleri, ilk uçuşmalar. Bir yandan da geride bıraktığımız 24 Haziran var tabii, Bihter Ziyagil’in ölüm yıldönümü. Her sene bolca anılan Bihter Ziyagil bu sene haliyle seçimlerin gölgesinde kaldı, yine de sosyal medyada dolaşan ‘Seni de unuttuk sanma Bihter’ capsleri görmedim değil. Doğru, unutmamıştık, unutmazdık.

Bihter Ziyagil’i onlarcasını izlediğimiz dizi karakterlerinden ayıran ve yıllar sonra bile bu kadar zevkle izlememize sebep olan nedir peki? Tek bir şeyle açıklamak mümkün değil tabii ama baş sebebin Beren Saat’in role şahane uyumu olduğunu düşünüyorum. Efsane bir oyunculuk, tarihe geçecek bir performans değil burada bahsettiğim, elbette iyi bir oyunculuk da izliyoruz ama Beren Saat sonrasında yer aldığı projelerde çok daha iyi oyunculuklar sergiledi, en iyi rolü Bihter değildi. Gel gör ki ben ve birçok insan için hayat verdiği karakterlerden en unutulmazı Bihter Ziyagil oldu. Mimikleri, ses tonu, yürüyüşü, gözlerini devirmesi, parfüm sıkması bile tam bir Bihter’di.


Yine bir gün ne giyse yakışıyor

Bir diğer sebep Bihter’in kıyafetleriydi elbette. Bunca yıl sonra bile demode olmayan, en alakasız diyebileceğimiz kılıkları bile sanki her gün evin içinde öyle gezmek normalmiş gibi giyip ortalığa çıkan Bihter Ziyagil her seferinde ayrı bir göz zevki sundu izleyenlere.

Tabii bir de normal şartlarda eşini aldatan dizi karakterlerine verilen yoğun tepkiden nasibini hiç almaması, tam tersi sevip de kavuşamayan bir âşık gibi görülmesi var Bihter’in. Kocasını –hem de evladı gibi bildiği yeğeniyle- aldatıyor evet ama Bihter aynı zamanda dünyanın en bencil adamına çok âşık olmuş ve hayatta ne kadar sevgi ihtiyacı varsa bunu onda bulduğuna inanan bir kadın. O adamın bir bakışıyla elinde ne varsa bırakıp yollara düşebilecek, ‘âleme rezil rüsva’ olmayı göze alabilecek kadar cesur bir kadın. Ne kadar yaralandığını taa kendini öldürene kadar aslında hiçbirimize tam da göstermeyecek kadar güçlü, hayatındaki en büyük kazıkları bizzat annesinden yemiş ve bunu asla atlatamayacak kadar kırılgan bir kadın. Bütün bunların son derece zarif bir birleşimi Bihter, ona hiç bulaşmak istemeyeceğiniz kadar haşin ve sarılıp ‘Her şey geçecek’ diye teselli etmek isteyeceğiniz bir kuş tüyü.

Bu vesileyle sadece Bihter’i değil, Beren Saat’i de ne kadar özlediğimi hatırladım. Kendisini bir an önce ekranlarda görmek umuduyla iyi seyirler dilerim. Seviliyorsun Bihter Ziyagil. 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER