Ufak Tefek Cinayetler: Sarmaşık nazara mı geldi?

Ufak Tefek Cinayetler: Sarmaşık nazara mı geldi?
Ufak Tefek Cinayetler’in hepimizde derin hayal kırıklığı yaşanan 15.bölümünden –nam-ı diğer The Yangın- sonra 16.bölüm için yüksek beklentilerle geçtim ekran başına. Ara bölümdür, aşırı süper olaylardan zaman doldurmak için yapılmıştır gibi bir sürü umudum vardı ama 16.bölüm sona erdiğinde bunların hiçbirinin gerçekleşmediğini söyleyebilirim üzülerek.

Daha önce de bir takım mantık hataları vardı elbette dizide ancak nispeten görmezden gelebiliyorduk ama temel noktaların bunların üzerine kurulmaya başlaması çok can sıkıcı bir hal aldı. Sondan başlamak gerekirse, Pelin’in dolaba saklanıp Oya ve Serhan’ı gözetlemesi aşırı derecede saçma değil miydi sizce de? Pelin’in elinde kartlarla oda oda gezmesine değinmek bile istemiyorum ama şimdi Oya ve Serhan arasındakileri bilen bir Pelin izleyeceksek bunu nasıl öğrendiği kısmının aydınlanmasını merakla bekliyorum. Çok da merakla beklemiyorum aslında zira ne de olsa olayları birbirine bağlama ve izleyiciyi ikna edecek makul bir zemin bulunma kısımlarını geride bıraktık, bir şekilde aydınlanır mesele.


Sen Merve Aksak'sın, saçmalama 

Gelelim Merve’nin kendisine yakışmayan bir takım hareketlerine. Şimdiye kadar izlediğimiz Merve Aksak olmazı olduran, kitabında imkansız olmayan, kötü kalpliliğine çoktan inandığımız ama zekasından da şüphe edemeyeceğimiz bir kadındı. Geçmiş zaman kullanıyorum zira son bölümdeki hallerine Arzu bile düşmez. Serhan’ın Tomris’e boşanacaklarını söylemeye çalıştığı sırada yaptıkları neydi öyle? Bir de Tomris de Serhan da o kadar aptal yerine koyuldu ki o sahnenin boşanma haberi verilmeden bitmesiyle. Serhan bir an örtüyü çekip ‘Boşanıyoruz biz’ diye bağıracak sandım, o kadar saçma şekillerde sözünü kesti Merve ve sonunda amacına ulaştı üstelik. Kızların sarhoş olup evini bastıkları sırada Pelin’in ‘Serhaaaan’ diye bağırarak yukarı kadar çıkmasına mani olamaması da aynı şekilde olacak gibi değildi. Çekip kolundan oturtsan oturur zaten Pelin, sarhoşluktan zor yürüyen kırk kilo bir kadın, nasıl durduramadın yukarı çıkmasını?

Sarhoş Pelin demişken kızların Girls Night Out’una gelmek isterim. Üç kadının dışarı çıkıp çakırkeyiflikle tatlı tatlı dedikodu yapmaları, bankta içki içmeleri dizinin en sevdiğim anıydı, kadınların hayatın içinde olmasının ne kadar normal olduğunun hatırlatılmasına bayılırım. Sahneyi bu açıdan sevsem de sarhoş taklidi çok kritik bir eşiktir benim için ve Olacak O Kadar skeçleriyle zirvede bıraktım, kızların sarhoş hallerini de çok tuttuğumu söyleyemeyeceğim. Yine de sahneye olan sevgimden, burası bölümün en güzel kısmıydı.

Durağan ve tutarsızlıkların gözümüze çok battığı bir bölüm izledik. Belki dizi hep aynıydı da Çelik değişince biz de değiştik bilemiyorum ama UTC’nin ilerleyen bölümlerde eski temposuna kavuşmasını umuyorum yoksa ne kadar devam edebileceğimden emin değilim. İyi seyirler dilerim. 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER