İstanbullu Gelin: Belki de bildiğiniz bir devrin sonuna geldik

İstanbullu Gelin: Belki de bildiğiniz bir devrin sonuna geldik
Üç dört gündür baş ağrısı bir yandan, boğaz ağrısı ve kuru bir öksürük öbür yandan bezdirdiler beni, kafamı herhangi bir konuda toplamam ve mecburi anlar hariç bilgisayar başına geçmem pek mümkün olmadı. Bu koşullar içinde dahi kendime gelmemi ve oturup bu satırları yazmamı sağlayansa İstanbullu Gelin’in 32. bölüm fragmanından başkası değil elbette.

Ocak ayının ilk haftası neredeyse tüm diziler gibi araya giren İstanbullu Gelin’i en son geçtiğimiz sene (bu şakayı yapmadan geçmeyecektim tabii) ‘Esma ve Garip’i öpüşürken gören kim?’ sorusuyla bırakmıştık. Esma’nın burnu sürtülsün ve daha çok eğlenelim diye İpek’e yakalanmasını istiyordum bir taraftan ama asıl gönlümden geçen Süreyya tarafından görülme ihtimaliydi. Süreyya’nın kindar bir insan olmadığını bilsek de Esma’yı Garip’le görmesi ona illa ki bir miktar nefes alanı kazandırır, Esma’nın yıkılmaz kulelerinde bir delik açardı.

Fragmanda gördük ki tam da öyle olmuş, Esma ve Garip’i gören Süreyya’dan başkası değilmiş. Esma’nın başında aşağı dökülen kaynar sular, ‘Hem de Süreyya’ cümleleri, Süreyya’nın ‘Bu sene sizi çetrefilli bir sene bekliyor biraz dinlenseniz iyi olur’ derkenki dev gülümsemesi konakta aksiyona doymayacağımız bir döneme girdiğimizin şahane göstergeleri.

Süreyya’ya ilk günden beri yapmadığını bırakmadı Esma. Hepsinden geçtim, İpek’in bebeğine bakmasını sağlamak için Süreyya’nın annelik özlemini ve kaybettiği bebeğinin acısını kullanmaktan bile çekinmedi. Faruk’a aşık olduğunu bildiği İpek’i Fikret’e eş diye konağa getirip Fikret’in hayatını mahvetti, Faruk’un dev mutsuzluğunu hiç umursamadan Süreyya’nın gidişine zil takıp oynadı, Faruk’la barışsınlar diye bir zamanlar tek kalemde silip attığı Begüm’e kucak açtı. Nedenini bilmediğimiz ve anlayamadığımız Süreyya nefreti Esma’nın yaşam amacı oldu resmen. Bütün bunlara rağmen Süreyya bu sırrı hiçbir şey söylemeden saklarsa biraz saçma bulurum açıkçası, etten kemikten bir insan bu kadar saf olamaz. Bir anda kötü kalpli bir pembe dizi kadınına dönüşmesini de beklemiyorum tabii, kendine özgü ufak laf atmalar ve sadece Esma’nın anlayabileceği imalarla geçirecektir bir süre günlerini. ‘Süreyya biliyorsa herkes bilsin’ deyip her şeyi pattadanak ortaya koyabilir de Esma, o zaman da cümbüşlerden cümbüş beğeneceğiz demektir. Bir de aklıma pek yatmaya ama yine de uzak bir ihtimal de olmayan Esma’nın Süreyya’ya iyi davranmaya başlaması var ki, o aşırı dikkat çekici bir hareket olacağından konak halkı bir şeyler döndüğünü hemen anlayacaktır.

Bakalım Cuma günü neler olacak? İyi seyirler. 




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER