Azra Kohen’in kaleme aldığı Fi-Çi-Pi üçlemesinden uyarlanan
ve Puhu TV’de geçen sezon yayınlanan Fi’yi çok severek izledim. Dijital ortamda
yayınlanmasının verdiği nispeten özgür içerik avantajı, pek tatlı oyuncu
kadrosu, yerli dizilere göre çok çok kısa denebilecek süresi ile kazandığı
dinamizmi derken bir sezon su gibi geçmişti.
Dizinin ikinci sezonu olan Çi
başladığında bir miktar uzayan süreden hafif şikayetçi olsam da yine de
izlemeye devam ettim zira karakterleri tanıdım artık, onların akıbetlerini merak
ediyorum. Serenay Sarıkaya’yı ekranda görmeyi seviyorum sonra, rolüne de çok
yakıştığını düşünüyorum ve o yüzden de izliyorum. Üstüne arada bir miktar
didaktiklik ve kör gözüm parmağına mesajlarla sıksa da senaryo da akıcı.
Birisine yerli dizi tavsiyesi vermem gerekse gönül rahatlığıyla öneririm. Sadece
ben değil, birçok insan da aynı fikirde elbette ve yüksek izlenme verileri var.
Gelin görün ki hafta başı Azra
Kohen’in diziyle ilgili final kararı açıklamaları izleyicileri epey hayal kırıklığına
uğrattı. Azra Kohen, katıldığı bir radyo programında aşağıdakileri söyledi:
“Birinci sezonda ilk bölüm evet kitaba bağlı ama ikinci
bölümden sonra her şey değişiyor. Üçüncü bölümden itibaren kitaptaki referans
noktaları sabit kalarak, sadece birinci sezon için söylüyorum, bambaşka bir
hikaye anlatıyorlar. İkinci sezonda sadece karakterler var ve o yüzden ikinci
sezonda bitirilmesinin kararını aldım. Buradan Ay Yapım toplantısına
gideceğiz. Doğru olanı yapmak lazım, şu an kendi merkezinden çıktığı için
amacına hizmet etmediği için devam etmesinin bir anlamı yok. Oturduğum yerden çok güzel para
kazandığımız düşünebilir insanlar ama beni gerçekten yakından tanıyanlar ve
anlayanlar bilsinler ki, benim amacım hiçbir zaman bir şey kazanmak
olmadı. Bir şey yanlı gittiği zaman durdurmak için elimden geleni yapıyorum.”
Azra Kohen haklı mıdır,
sözleşmede uyarlama yapılan kitabın yazarının diziyi bitirme kararı alma hakkı
var mıdır gibi soruların cevabını bilemem tabii. Üçlemeyi okumadım ancak çok
sevdiğim kitapların uyarlaması olarak yapılan film veya dizileri beğenmeyince
nasıl canımın sıkıldığını biliyorum, bu yüzden kitaplarını korumasına bir
miktar empati yapabilmek isterdim ancak açıklama tarzı bende çok büyük hayal
kırıklığı yarattı ne yalan söyleyeyim. Bir kere ‘kararını aldım’ diyerek tekil konuşmak, durum ne olursa olsun epey
tatsız. Sonra bir de ‘Buradan Ay
Yapım toplantısına gideceğiz.’ demesi iyice üzücü. Ya bu radyo
açıklamasından önce yapımı bilgilendirmiştir, ekipte çalışan herkesin bundan
haberi vardır ve ifade problemi olmuştur açıklamada (ki ülkenin en çok satan
kitaplarından birini yazan bir insanın neden ifade problemi olsun) ya da henüz
netleşmeyen bir kararı orada açıklamıştır. Her ikisi de ekip adına üzücü. Dizi denince
aklımıza hep başroller geliyor ve ‘Ay onlara mı üzüleceğim?’ diyebiliyoruz
bazen ama işte öyle değil, her dizi onlarca çalışan insan demek. Tabii bir de
dizinin zaten iki sezon olarak planlandığı ve bu kararı verenin yapım olduğu
söylentileri var ama bunu bilemiyoruz, elimizdeki bilgilerle yorum yapabiliriz
ancak ve o bilgi de şu an Azra Kohen’in söyledikleri, onlar da sevdiğim bir
diziden aklımda kalmasını istediğim şeyler olmadı.
Bakalım dizi bitecek mi yoksa
devam edecek mi? Herkese iyi seyirler ve bol kitaplı günler dilerim.