Her gün binlerce insanın eğlenmek, güzel vakit geçirmek,
hayatına renk katmak üzere geldiği Coney Adası’nın pek de renkli olmayan
hayatlara çeviriyor Woody Allen kamerasını. Ekonomik bunalımın etkisiyle
toplumsal alanda yaşanan ahlaki çöküş ve dönüşümle yeniden yapılanan başlayan
hayatları mercek altına alıyor. Dönüşüm sancılarını birbirlerine destek olarak
atlatan ve kendilerini sevgiden ziyade minnet duygusuyla kurulmuş bir evliliğin
içinde bulan Ginny ile Humpty’nin kısa süreliğine dahil olan misafirlerle
renklenen hayatlarını trajikomik bir dille aktarıyor.

Wonder Wheel / Dönme
Dolap filmi adından da anlaşıldığı üzere bizleri kısa süreliğine de olsa
eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Aynı bir dönme dolap gibi baş döndürücü bir
yolculuğa çıkaran, aynı bir klasik tiyatro eseri gibi bizlere bölüm bölüm
farklı duygular yaşatıyor, en tepeye çıkana dek hayatın güzelliklerin
bahsederken inişe geçtikten sonra bu güzel maceranın bitecek olmasından
kaynaklı bir hüzne sarıyor. Cankurtaran Mickey, eski bir tiyatrocusu Ginny,
gençliğini çöpe atmış Carolina ve artık hayattan ümidini kesmiş Humpty’nin aynı
vagonda olduğu bu yolculuğun sonu ise her şeye rağmen aynı yerde bitiyor.
Woody Allen’ın döngüler üzerine kurduğu Wonder Wheel filminde Coney Adası günübirlikçilerin gelip gittiği,
sonunda ise her şeyin aynı kaldığı bir sahne oluyor hikayede. Kendi hayatlarına
renk katmak üzere geldikleri bu yerde kimi zaman yerlilerin hayatlarına da renk
katıyorlar, ancak günün sonunda Coney Adası’nda yaşayanlarının hayatları kendi
eski sıradanlığına geri dönüyor. Mickey ve Carolina da Coney Adası’nın
yabancıları olarak Ginny ve Humpty’nin hayatlarına kısa süreliğine misafir olup
ziyaretleri boyunca renk katıyor. Aynı Coney Adası’nda geçen bir gün gibi ilk
zamanlar dolu dolu, keyifli, eğlenceli geçiyor. Dönme dolabın en tepeye çıktığı
anki gibi mutluluğun doruklarına ulaşıyorlar. Ancak inişe geçmesiyle birlikte aynı
gün batımı, aynı yazın sonbahara dönmesi gibi bu mutluluğa bir gölge düşüyor.
Ve gün bittiğinde yaşananlar, hayatın gerçekleriyle yeniden baş başa kalmış Ginny
ve Humpty’nin hafızasında tatlı birer anı olarak yer buluyor.

Genç nesli bir tarafta sınıf atlamanın mümkün olduğu
yalanıyla Amerikan rüyasını yeniden canlandırmaya çalışan sistemin ürettiği
tozpembe hayallere kapılmış Mickey, diğer tarafta ise Amerikan rüyasının bir yalan
olduğunu görerek çalışmak yerine kolay yoldan lüks bir hayat yaşamayı tercih
eden Carolina’nın temsil ettiği Wonder
Wheel filminde Humpty ise hüsrana uğratılan nesli sembolize ediyor. Ginny
ise sistemin her geçen gün nasıl da insana verdiği önemi azalttığı ve
endüstriyelleştiğini acı bir gerçek olarak gözler önüne seriyor.
Woody Allen, neoliberal toplumsal yapının erken dönem izlerine
rastlandığımız Wonder Wheel / Dönme Dolap
filmiyle izleyiciyi hem kendini hem de tercihlerini sorgulayabileceği
düşünsel bir sürecin kapılarını aralarken diğer yandan da günümüzü anlayabilme
açısından farklı hayatları döngüselliği temsil eden bir sahneye taşıyor. Kate
Winslet’ın oyunculuğuyla büyülediği film temposu ve akıcılığıyla ise 100
dakikayı kesinlikle hissettirmiyor.