Leyla ile Mecnun,
Türk televizyonlarında absürt komedi geleneğini başlatarak yeni bir mizah
yaratmıştı. Bu mizahın gelişmesinde ön ayak olan dizinin senaristi Burak Aksak’ın
ilk uzun metrajlı komedisi,
Bana Masal
Anlatma, aynı dizideki tadı film içerisindeki sinema diline uyarlamakla birlikte filmi izleyecek olanlara da büyük bir eğlence ve kahkaha vaat ediyor.
Hikâyemiz, tıpkı Kireçburnu imajı yaratan (bknz: Leyla ile Mecnun) Suriçi adlı bir semtte
geçiyor. Mahallenin gözbebeği Rıza (Fatih Artman), minibüs şoförlüğü yaparak
hayatını kazanırken bir yandan da annesine destek olmaktadır. Kızlara açılma
konusunda oldukça yetersiz kalan Rıza’nın bu problemi babasının çocukken
anlattığı bir masal kahramanı olan Ayperi (Hande Doğandemir) ile
karşılaşmasıyla tamamen değişecektir. Ayperi, kendisini kurtaracak kahramanı
bulduğu için umutlanmaya başlarken, Rıza da ciddi bir sınav verecektir. Bir
taraftan mahalle esnafı da mahalleyi yıkıp, binaları satın almak isteyen müteahhitlere
karşı çetin ve eğlenceli bir mücadele içindedir.

Yılmaz Erdoğan, kısa ve etkili rolüyle müthiş çizilmiş karakterleri arasına bir yenisini daha ekliyor.
Film, kendi içinde pek çok mizah unsurunu barındırmakta. Mahalle esnafı arasında geçen komik diyaloglar,
Ayperi’nin günümüze ayak uyduramaması gibi durum komedisi anları, izleyen
herkesi eğlendirme potansiyeline sahipken; ‘’Cenaze’’ ve ‘’Şangay Beşlisi’’
sekansları eğlencenin zirve yaptığı yerleri kahkahayla doldurarak beklentileri
karşılıyor.
Tüm bu başarıda senaryonun büyük katkısı varken, Burak Aksak’ın
yarattığı çılgın tiplemelere hayat veren usta oyuncuların performansları da
yadsınamaz. Fatih Artman, Hande Doğandemir ve Burcu Biricik rollerini layıkıyla
yerine getirirken samimi bir profil çizmiş oluyorlar. Filmin esas eğlence ve
mizahını ise yan rollerdeki oyuncular sağlıyor. Başta Cengiz Bozkurt, parodinin
ön planda olduğu sahnelerde ‘’Kahveci Nafi’’ tiplemesiyle döktürürken; Devrim
Yakut, Erdal Tosun ve Sadi Celil Cengiz eğlenceli karakterlerine başarılı bir
şekilde hayat veriyor. Bilhassa Berat Yenilmez’in dengesiz ve yerinde duramayan
‘’Esnaf Lokantacısı Yaşar’’ üstünde harika kompozisyonlar oluşturduğunun da
altını çizmek isterim.

Halkların kardeşliği diye buna derler. Esnaf dayanışması da diyebiliriz :)
Gerçekten eğlenceli bu filmde iki şeye itirazım var.
Birincisi boşluğu hissedilen bazı yan karakterler. Bu karakterler, Jilet Abi
(Gürkan Uygun) ve Neriman (Gökçe Bahadır). İki karakterin arasındaki yarım
kalan aşk oldukça havada kalıyor. Neden mi? Çünkü ikiliye dair herhangi bir
flashback, ufak bir detay bile verilmiyor. Haliyle film bittikten sonra seyirci
bazı soru işaretleriyle ayrılıyor. Akabinde Tarık Ünlüoğlu da aynı dertten muztarip bir karaktere hayat veriyor. Diğer itirazım ise filmin genel
yapısı ve kurgusuna zarar veren dizi estetiği. Sık sık karşımıza çıkan yakın
çekimler, skeçler halinde sunulan olay örgüsü ve kahkaha dolu anlardan sonra
yerini birden dramatik anlara bırakan sahneler, filmin ritmini de bir anlamda
zedeliyor. Geçiş niteliğindeki 'Bank Sahneleri' de cabası.
Ufak tefek pürüzlerine rağmen Bana Masal Anlatma, mizah konusunda sırtını küfür ve fiziksel
kusurlara dayamadan da komedi yapılabileceğini göstererek, kalitesini belli
eden nadir bir yerli filme dönüşüyor. Bu açıdan da senenin Düğün Dernek’i desek yanlış olmaz. Zira o film, benzer formüllerle
elle tutulur bir sempati kazanmıştı. Yani kısacası, Leyla ile Mecnun’un özlemini çekenlere ve harbi anlamda gülüp
eğlenmek isteyenlere, Bana Masal Anlatma,
bu hafta ilaç gibi gelecektir.
*Lion King'e (Aslan Kral) yapılan parodi mükemmel!
*Klişe ve zorlama bir final var.
Filmin Notu: 5/4