Ne olacak Fox'un hali?
Geçen hafta dizilerin muhtemel akıbetini kanal
kanal incelemeye başlamıştım. Yılın en kötü durumdaki kanalı Fox’u incelemeye
almadan önce bu hafta The Voice olmadan
yayınlanan State of Affairs’in
tarihinin en düşük izlenme oranına ulaştığını ve iptalini neredeyse
kesinleştirdiğini not düşeyim.
Fox, hem yeni dizilerinin çok kötü olması; hem
de eski popüler içeriklerinin artık güçsüz olması sebebiyle çok kötü bir sezon
geçiriyor.
İngiliz dizisi Broadchurch uyarlaması Gracepoint
daha ilk bölümünden itibaren kimsenin ilgisini çekmeyerek hikayesinin
bitecek olmasının ve kanalın elinde yerine koyacak iş olmamasının getirdiği
şansla finale kadar sürüne sürüne gidebildi. Yeni Seinfeld olacağı iddialarıyla yayına giren ve ekibin diğer
işlerdeki başarısıyla ümitlendiren Mulaney
tek bir kahkaha attırmadan aramızdan ayrılıyor. Sezona ilk bakış attığımda
bu senenin kalbimizi kıracak dizisi olarak nitelendirdiğim Red Band Society hem kalitesini, hem de seyircisini kaybettiği için
13 bölümde kalacak gibi duruyor.
Kanalın yüzünü güldüren tek yeni iş Gotham oldu. Batman’siz bir Batman
hikayesi anlatmaya çalışmanın getirdiği odaksızlığı ve acemiliği üstünden
attıkça daha da güzelleşen, ama hala tam istenilen kıvama gelemeyen dizi stabil
reytingleri ve hala konuşuluyor olmasıyla sezonun başarılı işleri arasında
sayılmayı hak ediyor.
American
Idol’ın ardından yayınlandığı dönemde ortalığı silip
süpüren ve adeta bir fenomen haline gelen Glee
son yılların en acınası düşüşlerinden birini gözümüzün önünde yaşadı. Ryan
Murphy klasiği olarak saçmalayan senaryosu, oyuncuların sözleşme zoruyla orada
kaldıklarını fazlasıyla çaktırması ve kanalın planlaması sayesinde artık
herkesin dalga geçtiği bir iş haline gelen Glee
Cuma günü sessiz sedasız veda edecek. Yerine geçmesi için tasarlanan Red Band Society de başarısız olduğuna
göre gelecek sezon Fox’un gençleri kendine çekmek üzere birkaç proje
hazırlayacağını öngörmek yanlış olmaz.
Kanalın en güvenilir askeri American Idol geri döndüğünde yine
yeterince iyi bir performans sergileyecektir. Bones ise oyuncularla anlaşma sağlandığı taktirde daha yıllarca
devam edebilecek bir hayran kitlesine sahip. Pazar gününün animasyon kuşağında The Simpsons ve Family Guy hala çok iyi performans gösterirken tüm zamanların en
iyi animasyon dizisi olduğunu düşündüğüm Bob’s
Burgers kabul edilebilir oranlarla yoluna devam ediyor. Bu sene güçlü
animasyon kuşağının arasına karıştırılarak düşüşü engellenen Brooklyn Nine-Nine bu hamlenin
meyvelerini yiyerek en azından iki sezon daha bizimle olmayı garantiledi
diyebiliriz.
Geçen sezon başarısı herkesi şaşırtan Sleepy Hollow ikinci sezon lanetine
yakalanarak ilk sezonunu mumla aratan bölümler izletti, dolayısıyla seyircisini
de bir miktar kaybetti. Yine de Fox’un durumu göz önünde bulundurulduğunda
iptal edilme ihtimali yok gibi. Kanalın güvenilir dizileri elinde tutmaya
ihtiyacı var. Bu sezon geçen yılki çöküşünü efsanevi bir geri dönüşle unutturan
New Girl ve her zamanki gibi
eğlenceli bir sezon sunan The Mindy
Project de bu sebeple yenilenecek diziler arasında.
Geçen sene uğruna güzelim bilim-kurgu dizisi Almost Human kurban edilen The Following geri döndüğünde çöküşünü
sürdürürse kanalın dördüncü şansı vereceğini sanmıyorum. Kevin Bacon uğruna bu
kadar kötü bir dizi devam ederse bana da pes demek düşer. Sezon ortası girecek Empire dizisinden ümitliyim. İlk bölümü
beklemediğim kadar kaliteli ve bağımlılık yaratıcıydı. Konuşulacak karakterler,
iyi bir hikaye ve yönetmenlikle seyirciye merhaba diyecek olan dizi iyi
pazarlanırsa kanalı sevindirecek bir iş olur. Kişisel olarak başarılı olmasını
dilediğim bir diğer iş de The Last Man on
Earth. Onun dışında mini-dizilerle kanal ne kadar döner, göreceğiz…