Hayattan zevk almayı hayatın içinde nefes almayı ve bunu yansıtmayı başaran kişilerden Eren Vurdem. Sosyal medyanın artılarından biri de eskiden sırça köşklerde yaşadıklarını sandığımız tanınmış kişilerin aslında bizim gibi yaşayıp hissettiğini gözlemleyebilmemiz.
Evlerine, yaşamlarına, en önemlisi anlarına ortak olmamız. Eskiden üçüncü şahısların görüşleriyle aktarılırdı bize izlemekten, takip etmekten zevk aldığımız kimseler. Şimdi ise onlara ulaşmak, onları anlamak daha kolay. Tabii görmek ve hissetmek gerekiyor.
Eren Vurdem'in arası doğa ile çok iyi. Hatta öyle ki doğa ile birlerine pek yakışıyorlar. Çalıp söyleyip eğleniyorlar, bize de kocaman gülümsemeyle izlemek, bakmak kalıyor.

Doğayla olduğu kadar hayvanlarla da arası oldukça iyi. Belli ki iyi anlaşıyorlar. Hayvanları seven, onlarla dost olan kişiler diğerlerinden hep bir nebze daha içtendir.
Eren Vurdem denilince akla hemen gelen şeylerden biri de, gözlük. Gözlükleri ile birbirlerine çok yakıştıklarını söylemek mümkün. Öyle ki neredeyse hiç ayrılmıyor. Ayrılmasınlar da. ^^
Eren Vurdem'i eskiden beri takip eden herkesin bildiği bir durum daha var, müzik. Oyuncuların seslerinin güzelliğini şarkı söyledikleri sahnelerden biliriz genellikle ama Eren Vurdem'in müzik geçmişi çok eskiye dayanıyor. Hali hazırda bulunan iki şarkısı var, biri dinledikçe bağımlılık yapan Masallar.
"Masallar başlar, masallar biter. Bizimkisi bitmesin."