Bütün televizyon bir yana, Aşk-ı
Memnu bir yanadır benim için. Bunca yılda ne diziler geldi geçti, pek azını
Aşk-ı Memnu kadar sevdim, hala değil tekrarlarına denk gelince ekrana yapışmak,
canım sıkkınken, uyku tutmadığında, trafikte mahsur kaldığımda açar bir bölüm
izlerim. Dizinin bu kadar güzel olmasındaki en büyük etkenlerden biri Bihter’in
izlemelere doyulmaz bol renkli bir karakter olmasıdır. Bu vesileyle aramızdan ayrılışının yedinci senesinde dizi tarihinin
en şahane kadınlarından Bihter Ziyagil’i anmadan geçmek istemedim.
Tek yönlü, ya safi iyilik ya da
kopkoyu bir kötülükten oluşan inandırıcılıktan uzak dizi karakterlerine inat
Bihter Ziyagil her daim rengarenktir. Bazen o kadar acımasız olur ki
inanamazsınız (Salak mısın Cemile? sorusu hala kulaklarımda yankılanır mesela),
bazen de küçük bir çocuk gibi olmadık şeylere gözleri dolarak sevinir, onu hiç
tanımadığınızı düşünürsünüz.

Annesi Firdevs Hanım’ın aşırı
hırslı, gözü zaman zaman kızlarını bile görmeyecek kadar kara, evliliğini
kendisine her zaman bir pranga gibi görmüş ve kocasını aldatan bir kadın olması
en büyük travmasıydı Bihter’in. Aynı anneyle büyüyen iki kardeşten Peyker,
annesinin aksine sevgi dolu bir yuvası olan iki çocuk sahibi bir kadınken,
Bihter sırf annesini kızdırmak için onun evlenme teklifi beklediği adamla evlenebilecek
kadar öfkeli birine dönüşmüştü. Yine de Ziyagil Yalısı’na girdiği ilk günlere
bakarsak onun bir zengin avcısı değil, Adnan Ziyagil’i seven ve gerçekten
ailenin parçası olmaya çalışan bir Bihter görüyoruz ve Behlül olmasa en büyük
derdi Nihal’in kıskançlıkları ve Matmazel’in sürekli ona dikilen kocaman
gözleri olan bir hayatı olabilirdi.

Elbette öyle olmadı ve Behlül
girdi sonra hayatına. Kocasının evladı kadar sevdiği yeğeni, ablası Peyker’in
uğruna nice depresyonlara girdiği eski sevgilisi Behlül’e önceleri öfkeliydi
Bihter, ‘Behlül’ü evden gönderdim, intikamını aldım’ diye telefonlar ediyordu
Bihter’e. Sonra, sonrası malum. Bihter’in bedelini hayatıyla ödediği bir aşk
başladı aralarında. Behlül’ün her zaman korkak davrandığı, Bihter’in elini bir
tutup bir bıraktığı, ‘Amcasının imkanlarından vazgeçmeden’ Bihter’le olmanın peşinde
olduğu bir ilişki yaşadılar. Nihal’in masum aşkı ve Bihter’e duyduğu tutku
arasında sıkışıp kalan Behlül elbette en kolayını seçti sonunda ne kadar pişman
olacağından haberi bile olmadan. Bihter’den kurtulmaya çalışırken onu yaralarından
vurmaktan bile çekinmedi, ‘Sen tam Firdevs Hanım’ın kızıymışsın’ dedi ona.
Bütün bunlar olurken güçlü kalmaya çalıştı Bihter. Adnan’dan ayrılmak istedi,
Firdevs Hanım müsaade etmedi. Aşık olduğu adamla olmak istedi, Behlül onla
gelmedi. Peyker’den başka gerçekten güvenebileceği ve şefkat görebileceği
kimsesi yoktu, en sonunda o bile terk etti Bihter’i.
Bütün bunlara dayanamayan
canımızın içi Bihter Ziyagil dünyanın en acıklı konuşmasıyla ayrıldı aramızdan.
Bir kez daha izleyelim isterim, iyi seyirler.