Timuçin Esen’in 2013 yapımı Senin
Hikayen filmine rastladım geçen hafta televizyonda. Esen konuşmaya başlayınca
ağzından Ege şivesi döküleceği fikrine ne kadar alışmışsam, bir an başkasını
izliyor gibi hissettim kendimi. Halbuki daha bir sene bile geçmedi Bodrum
Masalı’nın ilk bölümünden sonra ‘Güzel diziymiş ama Faryalı’nın şiveli olmasına
ne gerek vardı?’ diye soralı. Timuçin Esen bize bir sezonda öyle şahane, öyle
her haline inandığımız bir Faryalı yarattı ki saçının teli değişse rahatsız
olurum, sanki en iyi arkadaşımdan bahsediyormuşuz gibi ‘Öyle Faryalı mı olur
arkadaşım?’ diye isyan ederim.
Dizide sezon finaline girdiğimiz
42. bölüm Faryalı’nın hayatta kalıp kalmayacağı sorusu ile baş başa bıraktı
bizi. Tam kızına kavuşmuş, sevdiği kadının önünde efeler gibi diz çökmüşken
Ergüven’in Bora için planladığı ama son dakikada kendisine sıktığı kurşunla
vuruldu Faryalı. Beyaz bir odada sevdiklerinin o yokken yaşayacaklarını sinema
ekranından izleyen Faryalı o kadar çaresizdi ki onunla beraber biz de perişan
olduk ekran başında.
Kelebek’in hem anne hem baba
bildiği abisinin hayatını kaybetme ihtimali karşısındaki hali sanki yanı başımızdaymışçasına
ağlattı izleyenleri. Hilmi Cem İntepe sezon boyunca kendisinden umduğumdan çok
daha iyi bir oyunculuk sergiledi zaten ama hele de sezon finalinde harikaydı
bence, yarım saat önce Üzüm ve Haydar Efe’nin düğününde halay çeken Kelebek’in
o şokunu, o çaresizliğini çok güzel anlattı bize. Kaç bölümdür içinde tuttuğu
baba kelimesini bir feryatla atan Aslı’nın bunu daha önce yapmadığı için
pişmanlığı, Faryalı gibi gözünün içine bakan bir adamın babası olmasına
sevinmeye vakit bulamadan onu kaybetme ihtimali incecik omuzlarına nasıl da ağır
geldi Aslı’nın. Aynı adamı seven iki kadın, Maya ve Yıldız’ın gözyaşları nasıl
yaktı içimizi? Maya bunca yıldır unutamadığı, başka bir kadını sevdiğini bile
bile aşık kaldığı, yanındayken bile hasretini çektiği adam için ağlarken,
Yıldız da yıllarca başkasıyla evliyken bile sevdiği, hayatını sıfırdan kurarken
en büyük dayanağı olmuş, üstelik kendisini sevdiğini adı gibi bilirken ‘Ben Maya’yla
aranızdan çekiliyorum.’ diyip de kalbini kırdığı sevdalısına yanıyordu. Birbirlerinden
ne kadar farklı ama aşklarını taşıma konusunda ne kadar da ortak bir cesareti
paylaşıyorlar Maya ve Yıldız, hayranım güçlerine.

Seninle gurur duyuyoruz
Faryalı’nın vurulmasıyla en çok
dağılanlardan biri de Ateş oldu. Beş para etmez babası yerine ona babalık
yapan, sevdiği kızın babası, can dostunun abisi ve annesinin hayattaki en
sağlam direği olan adamı vuran kişinin öz be öz babası olması Ateş’i bir günde
on yıl büyüttü. Pahalı arabalar ve güzel kızlardan başka pek de bir derdi
olmayan Ateş Ergüven’in bu kadar kısa bir sürede babası Kos’a kaçarken onu
yakalatan, annesini, sevdiği kızı, kız kardeşini ve can dostunu kendisinin çok
önüne koyan, bu kadar fedakar, bu kadar güçlü bir çocuğa dönüşmesi beni bu
dizide en çok etkileyen şeylerden biri oldu. Ateş’i bu kadar inandırıcı ve
üzülmesini izlemeye kıyamadığımız birisi haline getiren Alperen Duymaz’ın da
ellerine sağlık.
Dilerim önümüzdeki sezona Faryalı’nın
aramıza dönüşünü görüp derin bir nefes alarak başlarız. İyi seyirler dilerim.