Herkesin morali bozukken kendini
korumaya çalışma şekli farklıdır. Kimi yemek yapmaya vurur kendini, kimi yemek
yemeğe. Kimi spora vurur, dağ bayır koşar, kimi durmadan müzik dinler. Benim
yöntemim dizi izlemek. Bölüm bölüm, sezonlar dolusu, bilgisayarı kapattığımda
etrafımdaki insanların o ekrandakilerle aynı olmadığına şaşıracak kadar çok
diziyi aralıksız izlerim. Bu dizi maratonuyla etrafı görmeme hali her diziyle
olmaz tabii. Sex and the City izlerim mesela, Gilmore Girls izlerim, Aşk-ı
Memnu ve Şaşıfelek Çıkmazı izlerim. Grey’s Anatomy’nin birkaç bölümü vardır,
illa açar onları izlerim. Son zamanlarda bunlara bir de Bodrum Masalı eklendi. Gündüz
sahnelerini izliyorum açıp açıp, Bodrum’un ılık esintisi üstümden geçiyor,
hayat bayram olmuş gibi bir nevi. Yazan, çeken, oynayan kim varsa teşekkür
borçluyum bu iyileştirme etkisine.
Dizilerde devamlılık hastası bir
kimse değilim, ‘Hani bu bölümde öyle demişlerdi bu ne şimdi?’ diye sormam,
izler geçerim. Bodrum Masalı’na verdiğim kıymetten ötürü olsa gerek, bir takım
sorular var kafamda. Ya izlediğim halde anlamadım, ya hiç bahsedilmedi
bilmiyorum ama bunları çok merak ediyorum.
Güldük eğlendik de, dersler ne olacak?
Bu çocuklar okulu hepten bıraktı mı?
Aslı’nın İzmir’de kazanıp da
hazırlık sınavından bilerek kaldığı bir üniversitesi olduğunu biliyoruz. Hazırlık
sınıfında devam zorunluluğu olmamasını anlayabilirim ama arada bir sınav da mı
olmaz? Su desen keman için canını
vermeye hazırdı, bölümlerdir tek nota duymadık kendisinden. Ateş, Aslı ile aynı
şehirde yaşama peşinde ders çalışmaya hazırdı, en son evlenmeye niyetlenirken
gördük kendisini. Kelebek desen defterin kalemin yanından geçmiyor. Gerçek bir yaşlanma
belirtisi göstermek pahasına söylemek zorundayım bunu, sınavda Faryalı’yı, Maya’yı
sormayacaklar.
Bu kırmızı ceket bomber'mış, Sibel Arna'nın yalancısıyım
Su bu kıyafetleri nereden buluyor?
Ellerinde ne var ne yok kaybetmiş
Ergüven Ailesi'nin en genç ferdi Su her zaman o kadar modaya uygun, o kadar şık
giyiniyor ki, parası olsa bile o küçük kasabada kendi halinde yaşar giderken
onları nereden aldığını merak ederdim. Kızımız pek güzel elbette ve ne giyse
yakışıyor ama nereden bu değirmenin suyu?
Yazı devam ediyor...