Kanal D, hafta içi her sabah Aşk-ı
Memnu’nun tekrarlarını yayınlamaya başladı. Bu elbette aşırı mantıklı bir
hareket zira Aşk-ı Memnu dünyanın en güzel dizisidir, konu kilit. Ben de ne
zaman kafamda cevapları pek de işime gelmeyen deli sorularla dolansam bölümler
dolusu Aşk-ı Memnu izlerim çünkü o aynı zamanda bir cevaplar ansiklopedisidir,
Magic 8 Ball’dur, bilmediklerimizi öğreten, bildiklerimizi bir kez daha
hatırlatan, bize nerede ne yapacağımızı anlatan bir çağlayandır. Buyurun bir
kısmına birlikte bakalım. İyi seyirler.
Karşımızdaki insan bizi
darladığında, ona derdimizi bir türlü anlatamadığımız, üstüne işgüzar
tavırlarla takdir beklediğini görüp sinir hastası olduğumuz anlarda güzeller
güzeli Bihter Ziyagil’in bu çok yerinde çıkışı gelir aklıma, kendime gelirim.
Dünya üstünde herhangi bir
kimsenin hakkımda ne düşündüğünü önemsemeye başladığım an titrerim ve Firdevs
Yöreoğlu’nun sesiyle kendime gelirim, her zamanki gibi haklıdır çünkü.
Aşırı berbat fikirlerine sonsuz
bir hayranlık bekleyen bazı kişilere Behlül’ün ‘Çılgınsın men’ hareketini
yaptığımı hayal eder, kızgın kumlardan serin sulara atlamış gibi olurum.
Kalabalıkların göbeğinde, en gergin ortamlarda aklıma bu sahne gelir ve kendi
kendime gülümsemekle kalmaz, karşımdakini sallamamak konusunda da dev bir adım
atmış olurum. Teşekkürler Behlül.
Ortamda birinin sakata
geleceğini, yapmadığı şeylerin başına patlayacağını, tüm suçların ona
yıkılacağını ve onu onda bitireceklerini anladığımız anın yeni yüzyıldaki
tanımı ‘Nihal’i harcayacaklar Matmazel’dir. Sadece benim için değil elbette,
kitlelerin hislerine tercüman olmuştur bu cümle ve Beşir bir teşekkürü hak
eder.