TEŞEKKÜRLER
Bahri Baba’ya bize babalığı, sahiplenmeyi, sevmeyi öğrettiği için,
Despina Hanım’a bize zarafeti ve sevmeyi öğrettiği için,
Sadrettin’e bir insana karşı sinir olmakla başlayan hislerin nasıl sevmeye dönüştüğünü öğrettiği için,
Songül’e 82 bölüm boyunca bizi güldürdüğü için,
Taşkafa’ya kocaman yüreği, kardeşliği, dostluğu, evlatlığı, babalığı için,
Ümran’a fedakârlığı ve anneliği için,
Albay’ıma dostluğu, bilgeliği, komşuluğu için,
Sinan ve İsa’ya tertemiz yürekleri, ayakta alkışlanacak performansları için,
Sefer’e tertemiz aşkı, delikanlılığı, abiliği için,
Zülfikar’a kardeşliği, dostluğu, evlatlığı, aşkı için,
Sema’ya gücü, dimdik duruşu ve bağlılığı, aşkı, dostluğu ve kardeşliği için,
Begüm’e evlat sevgisi, Ağlamak Güzeldir eşliğindeki unutulmaz performansı ve oğlunun mutluluğu uğruna ondan vazgeçmeyi seçtiği için,
Ünsal Bey ve Canan Hanım’a birinci sezondaki katkılarından dolayı,
Dizimizin kötüleri Zafer Biryol, İsmail Karayel, Adil Topal, Neşet, İhsan, Ufuk ve Nevra Sayguner’e, Yavuz Sayguner ve iyi olarak başlayıp kötüye dönüşen ve hatasını anladığında geç kalan Çınar Sayguner’e, Savaş Biryol’a diziye kattıkları renklerden dolayı,
Eda’ya bu diziye çok yakıştığı için,
Meltem’e zeki ve harika bir Karayel, iyi bir kardeş, iyi bir hala, iyi bir âşık olduğu için,
Emniyet Ekibi: Başta Mümtaz Amir olmak üzere Şevket Müdür’e kime güvenilmeyeceğini gösterdikleri için,
Acar Polislerimiz Aslı ve Salih’e güven ve bağlılığı gösterdikleri için,
Mete’ye önceleri Ayşegül’e âşık olsa da sonradan dosta dönüşerek, Poyraz’a ve Sema’ya son ana kadar verdiği destek, diziye kattığı renk için,
Ayşegül’e bize Ayşegül’u sonuna kadar her duygusuyla, gülüşüyle, gözyaşlarıyla, öfkesiyle, kırgınlığıyla, her bakışı, her duruşu, her mimiği, iç sesi ile yaşattığı ve bizi duygudan duyguya sürüklediği için,
Poyraz’cım Karayel’e bize yaşattığı ve kazandırdığı Poyraz için, Sinan’ına ve Ayşegül’üne duyduğu aşk için, Bahri Baba ve Albay’ıma duyduğu sevgi için, İsa’ya gösterdiği, abilik ve babalık için, bakışı, sözleri, duruşu, mimikleri, İç sesi, gözyaşları, gülüşü, isyanlarıyla bizi duygudan duyguya sürüklediği ve işte Poyraz bu dedirttiği için...
Tüm arka planda çalışan set ekibine, yönetmenlerimize, tüm karakterlere can veren yüreğimize dokunan birbirinden değerli oyuncularımıza, senaristimiz Ethem Özışık’a bize bu güzel replikleri yazdığı, bize Poyraz ve tüm karakterleri kazandırdığı, bizi umutsuzluğa sürüklediği, mutlu sonlara ve mucizelere inancımızı yerle bir ettiği için, sonsuz teşekkürler...
Emeklerinize ve yüreklerinize sağlık. Yolunuz açık olsun.
(Atladığım oyuncu varsa affola, teşekkürüm hepsine gitsin.)
SON SÖZLERİM:
Poyraz’cım Karayel’e delirmek çok yakıştı ama 'Dünyanın En Güzel Ayşegül’üne ölmek hiç yakışmadı.
Ey Ethem Özışık Sinan’ımıza ne garezin vardı da, küçücük çocuğa hem Ayşegül ablasının hem de babasının acısını yaşattın...
Olmadı be Poyraz’ım bu son size ve bize hiç yakışmadı. Siz mutlu olmayı sonuna kadar hak etmiştiniz.