Survivor’da günler günleri
kovalar, açlık yarışmacıların başına vurmaya başlarken, ilk ‘Survivor benim
için şimdi başlıyor’ cümlesi de adanın uçsuz bucaksız gökyüzüne savruldu bile.
Karakterleri yavaş yavaş tanımaya başlıyoruz ve kimden ne beklediğimizi daha
net görebilecek hale geliyoruz. Beni hiç yanıltmayanlar da oldu, ‘Sen neymişsin
be abi?’ dedirtenler de.
Bu şaşırtan yarışmacıların
başında Denisa geliyor ve maalesef olumlu bir anlamda kurmadım bu cümleyi.
Minyon duruşu ve sempatik suratına bakınca adada uyumlu bir yarışmacı olarak
uzun süre kalabileceğini düşündüğüm Denisa, daha ilk günden bir takım
kumpasların arasına attı kendini ve özellikle ilk hafta Fulya’nın elenmesine
sebep olarak Gönüllüler takımının bir çoğundan tepki topladı. İlk konseyde
aralıksız ‘Sürüden ayrılanı kurt kaparmış ama neyse ki ben koyun değilim’ dedi
durdu, böyle klişeleri kendisi keşfetmiş ve harika bir fikirmiş gibi söyleyip
duranlara hiç tahammülüm yoktur zaten. Gördüğü tepkiden bir miktar ibret
alacağına aynı şekilde yürümeye de devam etti. Son konseyde yine potaya girince
‘Yoruldum arkadaşlar, bir ara verin’ deyişiyle eleme konseyinde adını
yazılmasını çok büyük bir haksızlık olarak gördüğünü anlattı bize. Sıradan bir
oyun performansı olduğunu ve adanın yarısı ile kötü geçindiğini düşünürsek bu
kadar şaşırmamalıydı halbuki.
Beklediğimden bambaşka bir
karakter sergileyen diğer yarışmacı ise, artık eski yarışmacı olarak
anabileceğim Seda Demir’di elbette. Çok narin ve zarif duruşuyla süper bir
performans sergilemese de takımdakilerle iyi anlaşarak son haftalara kadar
gelebileceğini düşünmüştüm daha önce örneklerini çok gördüğümüz üzere ama daha
ilk günden o kadar çok kavgaya karıştı ve her şeye o kadar çok itiraz etti ki
Ünlüler takımının kaybettiği ilk dokunulmazlıkta adının yazılacağı çok netti. Ada
şartlarının insanları olduklarından daha sinirli yapmasını anlıyorum ama keşke
biraz daha uyumlu olabilseydi, sanki oynadıkça performansı da artacak gibiydi.
Gelelim zerre şaşırtmayanlara.
Göz6 evinin birincileri Berna ve Erdi’yi daha önce aylarca izlemiş olmamızın da
etkisiyle karşı komşularımız kadar iyi tanıyoruz neredeyse. Erdi’nin her konuya
verdiği ilk tepki karşıdakinin ‘adamlığının’ sorgulamaya açılması. ‘Oyunlarda
kötü olduğu için Erdi’yi yazdım’. ‘Önce adam olsunlar benden korkmasınlar.’, ‘Ada
hayatına uyum sağlamadığı için Erdi’yi yazdım.’ ‘ Bizimle potaya çıkmaya
korkanlar, bugün gelmiş karşımıza konuşuyorlar.’ . Ona göre herkes Erdi’den
korkuyor, herkes Erdi’nin gücünü kıskanıyor, kimse Erdi’nin dobra halk çocuğu
tavırlarına bakıp titriyor. Berna’nın da ondan geri kalır yanı yok aslında. Bu
ikili, elenmeyeceklerine emin, ‘Cesareti olan yüzüme söylesin’ cümlesini
dürüstlüğe bir çağrı değil, ‘Kim olduğumu biliyor musunuz siz?’ kisvesi altında
söylemekten o kadar çekinmiyorlar ki, izlerken dayak yemiş gibi oluyorum,
yoruluyorum.
Bakalım kahramanlarımızı bundan
sonraki bölümlerde neler bekliyor? İzleyelim, görelim. İyi seyirler.