Ekşi Sözlük’te çok sevdiğim bir
başlık vardır ‘Severus Snape sevgisinden geceleri gizlice ağlamak’ diye. Henüz
Harry Potter serileri tamamlanmamış, Snape’in hakikaten de şahane bir insan
olduğu ortaya çıkmamışken ve cümle alem onun kötü biri olduğunu düşünürken
açılan bu başlık, etrafındaki insanların sevmediği bir şeyi severken yaşanan
sosyal baskıyı çok güzel anlatır bence ve cümlenin nesnesini değiştirerek sık
sık kullanırım.
İstanbullu Gelin’in fragmanına
bakarken de aklıma Özcan Deniz sevmenin havalı bir mevzu olmadığı zamanlar
geldi. Şimdiki gençler onu New York’ta filmler çeken havalı bir yönetmen ve
‘Bir erkeğin bir kadınla lahmacun yemesi samimiyetinin göstergesidir’ gibi
modern toplumun samimiyetsizliğine vurgu yapan demeçleriyle tanıyor olabilir
ama eskiden öyle değildi işte. ‘Hadi hadi meleğim uç da göreyim’ şarkısıyla
çıkış yapan bir Prestij müzik ailesi üyesini severken geceleri gizli gizli
ağlamak gerekirdi. Çok entellektüel bir insan olduğumdan değil ama herkesin birbirine
öyle görünmeye çalıştığı ortaokul-lise günleriydi ve sosyal bir intihardan
kaçınmak için hep dikkatli olmak şarttı. Sınıfta ismi Aşkın olan çocuğa ‘Aşkın
dağlarda gezer’ diyerek zulmedildiği, bunun çok komik olduğuna inanıldığı
yıllardı (evet o da Özcan Bey’in bir dizisiydi).
Çok şükür Asmalı Konak geldi,
kendisine olan sevgimizi kamuoyuyla gönül rahatlığıyla paylaştık ve bugünlere
kadar geldik, en taze haberimiz Star TV'de başlayacak İstanbullu Gelin. Fragmanı izleyince ağladım
açıkçası ama fonda ‘Çocuklar gibi’ çalan herhangi bir ortamda ağlarım zaten,
bunun haber değeri yok zira ‘Bende hiç tükenmez bir hayat vardı’ cümlesi
insanın canına bir kasıttır, şaire bin saygı. Bunu bir yana bırakırsak, Aslı
Enver’in o güzelliğini, daha bir saniye görünse bile izlediğimiz şeyin bir
masal olacağına bizi inandırmasını, o naif duruşunu, o duru halini nerelere
götürsek az bence. Özcan Deniz’le ilgili fikirlerimi tekrar söylemeye gerek
bile duymuyorum yazdığım bunca cümleden sonra. İkili olarak da çok yakışmışlar
ya da ikisini de ayrı ayrı beğendiğim için bana öyle geldi, bilemiyorum. Sonuç
olarak merakla beklediğim bir dizi oldu İstanbullu Gelin, umarım başladıktan
sonra da merakıma değdiğini söyleyebilirim. Şimdiden iyi seyirler.