Bu yıl yirmincisi düzenlenen Gezici Film Festivali’nin
Çağdaş Sanatlar Merkezi ayağında güncel sanatın en güçlü kadın temsilcilerinden
biri olan CANAN’ın
Uyandıran Masallar
isimli videolar seçkisini izledim.
İbretnüma, Vak Vak Ağacı, Hezeyan seçkilerinden oluşan eserin
bölümlerini teker teker paylaşmak isterim.
İbretnüma -Exemplary (2009)
İbretnüma kelimesi ibret veren,
ibret gösteren anlamına gelen farsça bir kelimedir. Canan’ın İbretnüması ise “ibretlik hikâyeleri”n anlatıldığı bir video çalışması olarak
izledik. 2009 yılında İstanbul Bienali’de sergilenen minyatür ve fotoğrafların
anlamlı bir bütün haline getirilmesiyle oluşan eser güneydoğuda doğmuş,
büyümüş sonrasında mecburiyetlerden dolayı rotasını İstanbul’a çevirmiş
Fadike’nin hikâyesini anlatıyor. İbretnüma ile ilgili
kişisel görüşüm zamanın ötesinde bir hikâye olduğudur. Geçmişte defalarca
dinlediğimiz, günümüzde de anlamlı bir şekilde varlığını sürdüren bir hikâye.
Fadike'ninrüyaları-İbretnüma
Eserde kadın bedeni renklerle ve
somut kavramlarla defalarca ilişkilendiriliyor. Bu kadın benini daha
anlaşılabilir hale getiriyor. Bu durum ile kontrast oluşturan şey ise bedeni ne
kadar varsa söz hakkı o kadar olmayan kadın duruşunun sergilenmesi. Bunun
dışında kadının girdiği her toplumda, bir sıvı içine girdiği bir bardak bir şişe gibi o toplumun şeklini alması
da eserin gerçekçiliğini bir kat daha arttırıyor.
İbretnüma’da dikkatimi çeken bir diğer unsur ise “anne” figürü. Eserin içindeki ailede, annenin çocuklarına
karşı sergilediği koruyucu ve kollayıcı ifadeler tüm dünya toplumlarında
genelgeçer duruşların bir özeti olarak kabul edilebilir.
İbretnüma 2009 yılı bir eser olup yaklaşık 28 dakika sürdü. Senaryosu, kurgusu
ve seslendirmesi de CANAN’a ait.
Vak Vak
Ağacı – The Waq Waq Tree (2010)
Uyandıran
Masallar'ın ikinci sıradaki çalışması ise Vak Vak Ağacı’ydı. Video animasyon şeklinde hazırlanan bu eserin de senaryosu,
kurgusu ve seslendirmesi de CANAN’a ait ve yirmi bir dakika uzunluğunda.
Eser, CANAN'ın ablasına ve tüm idam edilenlere ithaf edilmiştir.
Bu çalışmada vak vak
ağacı, önce İslam mitolojisi sınırları içinde ele alınıyor. İnanışa göre
meyveleri insan kafası olan bu ağaç 1655 Girit Savaşı’nda tekrar ortaya çıkmıştır.
Paralarını alamayan yeniçeriler, padişaha karşı isyan etmiş, sebep olanların
“kellerini istemiş” ve padişah da bu duruma cevap olarak bir çok devlet adamını
astırmıştır. Astırdığı bu ağaç tarihe “Şecerei Vak Vak”, olay ise “Vaka-i
Vakvakiye” olarak geçmiştir. Eser içinde
geçmişte yaşanan bu olaylar 1980 Darbesi ile bağlanıyor.
Hezeyan (2013)
Seçkinin son ve bir saat süren
video çalışması Hezeyan
yalnızlık ve aşkı modern çağın getirdikleri ve
götürdükleri şeklinde özetlememiz mümkün. Hikâye, CANAN’ın sesinden ve üç farklı
boyutuyla izleyip dinledik: Ruhsal, fiziksel ve sanal boyut. Her boyutta CANAN’ın
ruh halini anlatan müzikler, eserin seyirliğini daha da arttırmış. Ülkenin kadın
kuvvetlerinin ruh halini anlatan bu boyutlar yalnızlık – aşk ikileminde kadının akıl sağlığını nasıl bir hezeyana neden olduğu görülüyor.
Ruh,beden,sanal boyutlarının karışımı.
Velhasıl CANAN’ın Uyandıran Masallar eseri yüz on dakika boyunca toplumsal ve psikolojik şiddet, iktidar
savaşı ve cinsiyet konularını izleyicileri “uyandıran” ifadelerle akıcı, zamanı
olmayan kavramlarla masalsı bir dil ile anlatıyor. Başta CANAN olmak üzere
hazırlayan, emeğe geçen herkese kucak dolusu teşekkür ve sevgiler.