Yüksek Sosyete: Mutlu sona iki kala

Yüksek Sosyete: Mutlu sona iki kala
Yüksek Sosyete’de sona iki kala… 24 haftadır bizi ekran başına çeken ekip finalin en güzelini düşünmüştür diye umuyorum elbette, emeğe saygım da sonsuz ama an itibariyle ‘mutlu son’a o kadar ihtiyacım var ki haberlerden, yitip giden canların dizi değil gerçek hayat hikayelerine göz atmaktan biraz olsun uzaklaşıp hayal dünyasına dalmaya karar verdim. Yoksa zaten sınırda olan sınırda olan akıl sağlığımızı kaybetmemek olası değil…

Bu nedenle bu haftaki yazıda bölüm değerlendirmesi yok, sizlerin varsa yorumlarda mutlaka buluşalım.

Hayal dünyamdaki Yüksek Sosyete finaline hoş geldiniz;

Süreyya acısız bir boşanma sürecini takiben Levent’le birlikte çıkacakları uzun soluklu bir tatil planlasın. Hayır, yanlış okumadınız: acısız boşanma istiyorum Süreyya için. Metin’in her engelleyici hamlesi Süreyya’yı daha fazla hırçınlaştırmayacak mı? Ayrıca evlilikleri süresince Süreyya’nın Metin’e karşı mükemmel bir eş olduğunu hangimiz savunabilir ki? Metin hatalarıyla yüzleşsin, evliliğinin külleri arasında kor arayacağına kendi mutluluğunun peşinden koşsun. Maddi manevi anlaşmalı bir boşanma varsayımıyla tatil planımıza geri dönelim… Hava yolunu katamayız bu yolculuğa malum ailesini uçak kazasında kaybetmişti; deniz yolu kesinlikle olmaz Can’ı hatırlatır yolculuğun her dakikası, en güzeli karayolundan upuzun bir Avrupa seyahati… Gözlerimi kapadığımda Süreyya’yı Milano caddelerinde alışveriş yaparken, Paris’te kahvesini yudumlarken, resimlere duyduğu ilgiliyi desteklercesine Barselona’da Picasso müzesini gezerken hayal edebiliyorum, ya siz? Hayat her zaman ikinci şans vermeyebiliyor, bu nedenle hikayedeki en mutlu son Levent’in aşkıyla kozasından sıyrılan Süreyya’ya ait olsun. Anlı şanlı bir nikah töreni planlamayacaklarına göre seyahatlerinin bir noktasında konsoloslukta evlensinler… Zarif bir beyaz elbise giysin Süreyya, elinde geleceğinin göstergesi olacak rengarenk çiçeklerden oluşan bir gelin buketi ve damat Levent smokini içinde de her zaman olduğu gibi yakışıklı… Umarım koyu LevSür’cüleri tatmin edebildim. <3



Cansu ile Kerem aşkına hiç inanamadım. Bu nedenle ebeveynlerinin ayrılmalarına yönelik çabalarına destek verdim içten içten. Ama madem mutlu son hayal ediyoruz, onlar da sebeplensinler değil mi? Kerem’in hayallerinin gerçekleştiği, Cansu’nun da bu hayaller içinde yerini bulduğu bir son olsun onlarınki. Hayallerindeki ev, Kerem’in serası, Cansu’nun kayınpederinden öğrendikleriyle yarattığı evin arka tarafındaki o mükemmel gül bahçesi hep gerçek olsun. Aralarında maddi konularda gerginlik olmaması için ticaret hayatında da başarılı olsun Kerem. Neden Kerem’in serası organik restoran Oliva’nın tek tedarikçisi olmasın, değil mi? Özkan ailesi mümkünse memlekete yerleşsin ama tek oğullarından doğacak torunlarından uzak kalmak kolay olmaz, hele ki Ayşen Hanım için. Onların da mutlu sonu oğullarıyla aynı köyde bir evleri olsun. Ayşen Hanım daha fazla dolap içi temizliği yapmasın ve organik reçel sektörüne girsin. 

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER