Arrival: Neden geldiler?

Arrival: Neden geldiler?
Sinema salonunda 2 saatliğine bana ayrılan koltuğumdan kalkma zamanım geldiğinde ayağa kalkamadım. Olduğum yere çakılıp kalmıştım sanki, dizlerim tutmadı. Nefesim kesilmişti. Arrival’ı tek bir kavramla anlatmamı isterseniz -baş döndürücü-den başka bir şey diyemem. Hala filmin etkisindeyim.

Arrival, dil bilimci Dr. Louise Banks’in hikayesini anlatıyor. Denis Villeneuve tarafından yönetilen film, başrollerinde Amy Adams, Jeremy Renner ve Forest Whitaker'ı buluşturuyor. Arrival, ülkemizde Geliş adıyla vizyona girdi.

Perde, Banks’in kızıyla ilişkisini anlatarak açılıyor. Ve zaman zaman anne-kızın hayatına konuk olmaya devam ediyoruz. Anne-kız arasındaki ilişki filmin başında “Acaba nereye uzanacak?” diye düşündürse de bir zaman sonra hikayenin verdiği keyfi katlıyor.

Aslında yazmak istediğim çok şey var. Fakat yazmak istediğim her şey filmi izlemeyenlerin tadını kaçıracak cinsten. O yüzden Arrival’dan oldukça yüzeysel olarak bahsedeceğim.

Dünyanın birbirinden farklı köşelerine inen uzay araçları, insanlığı korkuya doğru sürükler. Uzaylılar bir mesaj vermek istemektedir. Amerika’da konuyu araştıran ekibe dil bilimci Dr. Louise Banks (Amy Adams) ve fizikçi Ian Donnelly (Jeremy Renner) katılır. Louise ve Ian, uzaylılarla iletişim kurarak dünyaya geliş nedenlerini öğrenmeye çalışırlar. 

Uzaylılarla kahramanlarımız arasında geçen ilişki bir hayli ilginç. O kısım beni ziyadesiyle doyurdu. Louise ve hayatı da çok güzel işlenmişti. Ama Ian karakterinin hikayedeki yerinin biraz daha doldurulmasını tercih ederdim. Onun geçmişi ve geleceğine dair fikrim olsa da duygularına oldukça uzağım.

Filmin beni en tatmin eden yanlarından biri de zaman kavramına bakışı. Zaman kavramı bizim algıladığımızdan farklı olabilir mi? İşte bu soru üzerine kafa yormak ve bize sunulanın peşinden gitmek güzeldi.

Hayatınızın geri kalanında ne olacağını bilseniz bazı şeyleri düzeltmek için uğraşır mısınız? Bu soruya cevap vermek çok zor. Ben bilmemeyi tercih ederdim. Düzeltmek istediğiniz ama düzeltemediğiniz şeyler olduğunu düşünsenize. Bu daha yorucu olurdu bence. Arrival, kendinize bu soruyu sormanızı sağlarken, cevabınızın da film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçmesini sağlıyor.

Arrival, keyifli ve ilginç bir bilim kurgu. Arrival’ı bu denli sevmemin tek sebebi ise kesinlikle son 20-25 dakikalık kısım. Eğer ki o kısmı izlemesem Arrival benim gönlümde sadece iyi bir film olarak yer edinirdi; şimdi ise baş döndürücü, etkileyici, farklı bir film olarak anıyorum. Amy Adams da su gibi eşlik etmiş Louise karakterine, kendisini zaten severdim.

Arrival, sinemanın büyüsünü bir kez daha derinden hissettirdi. İyi ki sinema var! Uzaylılar neden geldiler, neler yapmak istediler öğrenmek isterseniz Arrival, mutlaka izlenecekler listenizde yer almalı.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER