Kiralık Aşk: Yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret*

İstersen al aklımı gecemi gündüzüme karıştır, istersen beni de çıkar yoldan suça alıştır. (Evet bence de karıştırın ve dahi alıştırın.)
3 haftadır diziyi izleyen herkesle aynı şeyleri konuşuyoruz, "Tamam Ömer çekip gitmekte haklıydı ama insaf 1 yılda çok fazla.", "1 yılın nesi fazla Ömer'i güvendiği sevdiği herkes kandırdı çocuk bir daha geri dönmese hakkıydı.", "Defne özür dilemiştir eh affetmeliydi Ömer." şeklinde varyasyonlarla bu çıkarımlar sonsuza gidiyor. Defne'ye hak verenler ayrı Ömer'e hak verenler ayrı, ama sorun şu ki hikayenin en kritik kırılma anında neler olduğunu bilmiyoruz ve bu bir izleyici olarak benim bölümlere karşı olan merakıma ket vurmaya başladı. Defne özür diledi mi mesela? Ya da Ömer o sinirle bağırıp çağırdı mı? İso'yla yumruk yumruğa kavgaya mı giriştiler neler oldu Allah aşkına biri bunlardan bahsetsin. Geçen sene Haziran 2016 diye haftalarca gördüğümüz flashforwardların şimdi mümkünse Haziran 2016 şeklindeki flashbacklerini görmek istiyorum.
 
Ve son bir dipnot olarak, naçizane bir izleyici olarak fragmanda asimile oluyorum diye serzenişte bulunan Defne'nin son 1 yılda kendini biraz daha geliştirmiş olmasını bekliyorum. Biraz da Defne'nin okuduğu kitaplardan bahsedelim mesela Ömer onları okusun, Defne yabancı bir dil öğrenmiş olsun İtalyanca olmasa da olur atıyorum Fransızca öğrenmiş olsun müşterileriyle konuştuğunu görelim, spora/ koşuya/ yürüyüşe başlasın, sürekli pasifize ya da asimile olmaktan şikayetçi Defne'den farklı uğraşlar farklı perspektifler görelim. Sonuçta bu Defne'nin hikayesi.
 
 
*Yanmışım Sönmüşüm Ben- Sezen Aksu

 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER