Zafer Algöz, Şebnem Bozoklu, Şahin Irmak, Onur Buldu, Cem Gelinoğlu ve Yağmur Tanrısevsin gibi dev isimlerin kadrosunda olduğu, senaryosu Serkan Altuniğne'ye ait olan ve yönetmen koltuğunda Caner Özyurtlu'nun oturduğu Yok Artık 2, keyifli bir zaman geçirmek için ideal bir Türk işi komedi olmuş. 

Yok Artık 2, bir berber dükkanında anlatılan hikayelerden oluşuyor. Filmin her saniyesinde kahkaha atmadım ama daha güzeli oldu. Yer yer kahkaya dönüşen ama eksilmeyen bir tebessümle izledim filmi. Mizah yanının daha yüksek tutulduğunu söyleyebilirim ve harika oyunculuklar var. Parça parça ama aslında bütününde birbiriyle çok da alakasız olmayan konulardan oluştuğu için takip etmekte bir sıkıntı yok. Temposu da devamlı yüksek tutulduğu için zamanın nasıl geçtiğini siz fark etmeden film akıyor.

Şahin Irmak'ın canlandırdığı Berber Adnan'ın her bir müşterisine anlatacak bir hikayeye sahip olması ve kendi hayat hikayesi bile yeterli mizaha sahip. Henüz çırakken, işi balonla öğrenmesi detayına çok güldüm. Şahin Irmak'ın saç modeli ve bunun çıkışı da gerçekten komik ve güzeldi.

Şebnem Bozoklu'nun canlandırdığı Merve karakterinin, kendisini esir eden plaza hayatını ve kariyerini terk edip bir köye yerleşmesini, akabinde başına gelen absürt olaylar zincirlemesini konu alan ilk hikayeyle, filmin çok başarılı bir girişi var. Hikayenin sonuysa bence en komik kısmıydı. ^^ Ayrıca, Kaan Yıldırım da çok güzel bir tat bırakıyor hikayede. Bir logo hayatınızı ne kadar değiştirebilir diye soruyorum sizlere. Cevabını Merve'den öğrenebiliyoruz. ^^

Cem Gelinoğlu'nun canlandırdığı Aykut'un işten kovulacağını zannetmesi üzerine yaşadığı ilginç olaylar da akılda kalır bir oyunculuk gösterisi bence. Hikayenin daha başından nereye gideceğini anlayacak olsanız da en komik yanı, dürüstlüğün bazen çok fazla işe yaramadığı. ^^

Bana sorarsanız, filmin bonusu kesinlikle İzzet karakteriyle Zafer Algöz! Kızı Damla'nın sosyal medya hesaplarını, babasının bilgisayarında açık bırakması üzerine birden fenomen olan İzzet'i izlerken, gözlerimden yaşlar akana kadar kahkaha attığımı söyleyebilirim. Zafer Algöz'ü izlemek iyi ki bu filme gelmişim hissi uyandırdı. Ve hepimiz "damla1905'iz" diyor, konuyu noktalıyorum. ^^

Onur Buldu'nun hayat verdiği Meriç karakterinin, ailesiyle kız istemeye gitmesi ve burada karşılaştığı ilginç olaylar dizisi ve bunun sebebi de absürt komedi derecesinde bir hikaye. Hiç şüphesiz en çok her şeyin bir dekordan ibaret olmasına güldüğümü söyleyebilirim.

Filmin her sahnesinde, "Yok artık!" diyebilmek mümkün. İlk filmde olduğu gibi bunun da bir sonu yok ama serinin başka filmleri de olsa tadınmaz yenmez bir seyir keyfi garanti. Ben sevdim, sizlere de izlemenizi sevgiyle tavsiye ederim. ^^ Sonunda, yüzünüzdeki gülücükle salondan ayrılmak paha biçilemezdi benim için. Böyle işler hep olsa keşke. <3