Hayat Şarkısı: Sen durgun bir deniz, ben senin dalgan…

Sevda kapısından geçmek zordur. Sevdaya kucak açmak da… Hülya ve Kerim birbirlerine kalbini açtı günün birinde. Nice zorlu yollar aştılar, rüzgarlı günlerden geçtiler. Yine geçecekler. Yine huzurla kapayacaklar gözlerini, yine coşkuyla aynı sabaha uyanacaklar.

Mehmet’in geleceği söz konusuyken, Kerim’in kalbine batan cam kırıkları hala temizlenmemişken birbirlerine hiçbir şey olmamış gibi dokunmalarını beklemek ihanet olur sevgilerine. Aşk, mücadele etmektir; aşk, emek vermektir.

Kalplerine aşk ateşi düştü bir kere; ne Hülya Kerim’den vazgeçebilir artık, ne de Kerim Hülya’dan. Bize düşen sabırla onların olgunlaşmasını beklemek. Zaman sevgilerini daha da büyütecek, anlayışlarını da. Her büyük acıda bir tuğla daha koyuyorlar sevgilerinin üzerine. Uzak gibi görünseler daha da yaklaşıyorlar birbirlerine.

Hülya’nın haykırışlarında aşk var, Kerim’in sessiz gözyaşlarında da. Bakmayın siz Kerim’in bir sarılmayı çok görmesine, sevdiğine dokunamadığı her an içinden bir parça kopuyor onun. Gözlerinden hüzün akıyor. Ama serde korku var işte, sevemeyen bir adama dönüşme korkusu. Bir bıraksa kendini, çiçekler açacak gönlünde. Bırakacak elbet…

Sözün özü kahve gibi kısık ateşte pişiyor aşkları, 40 yıl hatırı olsun diye…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER