Seviyor Sevmiyor: 13 barajı aşıldı.

Seviyor Sevmiyor: 13 barajı aşıldı.
İşte yönetmen işte başarı mı diyorduk? ^^
Derin derin nefes almıştık, şimdi rahat rahat o nefesi geri verebiliriz. Yazdan kalma dizilerin bir kısmı kış sezonunu görememişken, bir kısmı da henüz 3. ya da 4. bölümünde ekrana veda etmişken Seviyor Sevmiyor “Fighting!” dedi. "13 sayısının uğursuzluğunu bir kenara atalım. Siyah kedi görünce dilek de tutarız. 13. bölüm yazısını görünce halay da çekeriz. Yaz savaşlarını geçtim, kış savaşlarıyla mücadelem gayet başarılı." dedi. Elbette bunları reyting sonuçları gösteriyor.

Ülkemizde son dönemlerde Kore uyarlamaları tüm hızıyla boy gösteriyor. Uyarlamanın orijinaline bağlı kalması da bağlı kalmaması da ekip içi olaylara bağlıdır. Sonuçta günlük hayatta kendinizi düşünün. Arkadaşınız öğretmenine bir hediye yapmış siz de çok beğenmişsiniz. Belki bir sonraki zaman diliminde siz de öğretmeninize ya da sevdiğiniz birine o hediyeden esinlenerek bir şeyler yapacaksınız. İlla aynısı olmak zorunda değil, benzer diyorum.

Yola çıkış öyküsü, gidişat ve kurgu o kadar güzel ve naif ilerliyor ki her hafta “Acaba ne olacak?” diyorum. Dizinin hemen sonunda fragman gösterilmesine rağmen bir sonraki fragman için heyecanlanıp yeni bölüm kim bilir neler getirecek diyorum. İlk aşkın hikâyesi ringin bir köşesinde, yeni hayatların gidişatı ringin diğer köşesinde beni bekliyor.

Mesela olay örgüsü sadece Deniz ile değil. Yiğit’i görünce de sevinen var, Tuna’yı görünce de. Hatta Asena’ya bayılıp, Gazi ile coşan da mevcut. İşte bu zincirleme ekip bütünlüğü başarıya başarı katıyor. Başarı da geçtiğimiz günlerde ödülle taçlandırıldı.^^ Benim de madalya takabileceğim noktalar var.
  • Senaryo, orijinalinin devamıymış gibi gidiyor. Kafamdaki eksik parçalar tamamlanıyor.
  • Pazar akşamlarının neşesi, pazartesi günlerinin keyfi oluyor.
  • Oyuncular içine girdikleri kimlikleri o kadar iyi taşıyorlar ki her hafta bir kez daha “Süpersiniz.” diyorum. Elbette İrem’e de. Çünkü nefret etmek demek, karakteri ne kadar benimsediğinin göstergesidir.
  • Hemen hemen her gün bambaşka kitlenin insanlarından diziyle ilgili güzel duyumlar alıyorum. (Yaşasın kulak misafiri olmak.^^)
  • Kimisi ilk aşk olduğu için YiDen kimisi sevimli çift diye TuDen dese de kimse izlemekten vazgeçemiyor. Ayrı ayrı olsa da büyük bir SS (Seviyor Sevmiyor) Ailesi oluşmuş.Üstelik bir de hepsine birden dizi karakterleri diye baksalar komple reytingler çift haneyi görür, olmadı zorlar.^^
  • Öyle abartılı kostümler olmuyor, illa trend takip edilecek de olmuyor. Mesela Deniz’in daha öncede üzerinde gördüğüm tişörtü 13. bölümde de gördüğümde “Iyyyy bunu önce de giymişti, olmamış.” demiyorum. Çünkü o kadar evimizdeler ki Deniz’in yüz bin tane farklı kıyafeti olmasına gerek yok. Eğer böyle olursa bana ters gelir. Belki bağıra basıp içimize sokma isteği bundan.

İşte o meşhur tişört ^.^
  • Ah o müzikler yok mu o müzikler herkesi mest ediyor. Her hafta bir sonraki hafta hangi müzik çalacak diye bekliyoruz.
  • Mekanlar, sahne geçişleri, çekim açıları. Bütünlükten kopmama olayı işte tam da böyle bir şey.
Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER