En zoru bir
şeylere başlamak, bir şeylere cesaret edebilmektir. Bilinmezliklere atılan ilk
adımdır başlangıçlar. Belki de bu yüzden bu hayatta yeni başlangıçlar yapmak en
zor şeylerden biridir. Bir atabilsek ilk adımı, başlayabilsek yeni bir hayata
belki de her şey çözülecek ama bir türlü cesaret edemeyiz ilk adımı atmaya.
Süreyya’nın
ilk adımı atmaya, yeni bir başlangıç yapmaya cesaret edemeyişini izledik bu hafta.
Bu bölüme kadar Süreyya’nın bu kadar gücün içinde neden Metin’e sürekli boyun
eğdiğini anlayamamıştım. Bu bölüm ilk kez Süreyya’nın gerçek hislerine ve
düşüncelerine tanıklık ettik. Süreyya ne kadar güçlü gözükmeye çalışırsa
çalışsın içinde korku dolu bir kadın var. Şimdiye kadar sadece para
kaybetmekten korkar gibi gözükse de en küçük korkusuymuş bu. Süreyya bugüne
kadar hep etrafındaki erkeklerden bir şeyler beklemiş bir kadın. Kendi ayakları
üzerinde hiçbir zaman durmamış, duramamış. Yeni doğmuş bir kuşun uçmaya
korkması gibi korkuyor alıştığı şartlardan kopmaktan. Bediha Hanım da bunu fark
ettiği için hemen onu cesaretlendirecek, uçması gerektiğini anlatacak birini
buldu, Avukat Levent.
Levent kendine has bir duruşu olan kararlı bir adam. Nihat
Altınkaya’ya Levent rolü çok yakışmış. Levent’in Süreyya’nın buzdan
kalkanlarını eritmesi kolay olmayacak ama eğlenceli olacak gibi duruyor. Levent’in
Süreyya’yı özellikle beklettiği sahneye çok güldüm. Bu ikilinin arasında
yaşanacakların Süreyya’nın taştan kalbini iyileştirmesini umuyorum çünkü her ne
kadar Süreyya için üzülsem de Süreyya’nın bu bölümde de Cansu’ya
davranışlarından fazlaca rahatsızım. Cansu’yu merak etmesine rağmen hiç
umursamıyormuş gibi davranmasını anlayamıyorum. Kendi yaşadıklarının aynısını
kızına yaşatmaya çalışıyor gibi geliyor bana. Cansu’nun eline evin
anahtarlarını bırakırken bir an Metin-Süreyya sahnesi izliyormuşum gibi hissettim.
Cansu ve
Kerem’in göl evinde birbirlerine kendileri hakkında yaptıkları itiraf sahnesini
izlerken büyük keyif aldım. Her ne kadar ikisi de gerçek olduğunu anlamasalar da
kendileri hakkındaki gerçeklerden bahsetmeleri çok güzeldi ama onun dışında
Cansu ve Kerem cephesinde değişen hiçbir şey yok. Kerem adım atıyor Cansu
kaçıyor sürekli bir rutin halinde devam etmeye başladı bu durum. Umarım Ece’nin
Cansu ve Kerem’in arasındakileri öğrenmesiyle artık aralarındaki kovalamaca
oyunundan kurtulurlar.
Yazı devam ediyor...