Fark etmeden senin olmuşum

Farketmeden senin olmuşum
Kapının ansızın çalışı gibi
Ömer’in ciddi ciddi Roma’ya gittiğine inanan biri olarak, onu tepedeki evde ustasıyla dertleşirken görünce çok mutlu oldum elbette. Peki Defne’nin, Ömer’in Yasemin’le Roma’dan döndüğünü düşünmesine rağmen onu görünce pattadanak söylediği ‘Ömer Bey ben sizi çok özledim’in güzelliği neydi? O kadar aniden ve o kadar içten, bir nevi hapşırık gibi ağzından çıkıverdi ki, Ömer İplikçi gibi bir duygularını göstermeme ustasının bile etkilenmemesi mümkün değildi bu itiraftan. Nitekim o yanlamasına gülücüğünü esirgemedi bizden. Kız hem sana aşık olmaya başladığını unutmak istiyor, hem sen Yasemin’le gittin diye üzüntüden bir kilo çekirdek yedi, hem sen onun patronusun, hem de karşına geçmiş seni ne kadar özlediğini anlatıyor. O kırk kilo haliyle bildiğin aslan yürek çıktı Defne. Arkandayız ve dahi Defne Topal’ın askerleriyiz bu saatten sonra, hiç korkma.
 

Akrebin ateşte yanışı gibi

Defne ve Ömer ilişkisi açısından beni mest eden bir bölüm olsa da, İsmail ve Nihan arasında geçen bir konuşma da gözümden bir damla yaş akıtmadı dersem yalan olur. Nihan, Serdar’ın ondan vazgeçtiğini İsmail’e anlatınca ‘Bizim dokunmaya kıyamadığımızı bardak altlığı yapıyor herif’ diyen canım İsmail, seni alır Platonik Aşıklar Krallığı’na başkan yardımcısı yaparım. Yardımcısı olursun, zira başkan her zaman Hayalet Kitap’ını ‘Platonik Âşıklar Krallığı'nın asil vatandaşlarına’ adayan ve ergenliğimin başkahramanı olan Doğu Yücel’dir kalbimde. Bir platonik aşığı ancak başka bir platonik aşık anlar ve ister beş, ister yirmi beş yaşında ol, bir kere karşılıksız sevmenin ne olduğunu öğrendiysen sonra bir daha bunu hiç unutamazsın. Unutmamak iyidir aslında, en mutlu anında bile kalbindeki o kıymık parçaları sana elindekinin kıymetini hatırlatır.

İsmail çok mutlu olsun isteyerek bir bölümün daha sonuna gelmek isterim. Yeni bölümlerde görüşmek üzere, iyi seyirler.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER