Kol düğmelerimiz olması gerektiği gibi bir İplikçi’ye takıldı. Yalnız o ara alyans olmayan, hazırlıklar aşamasında alyans olmayan Ömer’de birden merdivenlerden inerken alyans belirdi. Ufacık bir detaydı bu da. Ama önemi yok. Önemli olan Defne’nin parmağındaki anneye ait olan aşklarının gerçek temsili yüzüğün bulunması. Hiçbir zaman o parmaktan çıkmaması önemli olandır. Anne demişken mezarlarının başında ailesi ile konuşan Ömer’i görünce nasıl gözlerim doldu. O aşkını anlatış hali, annesinin ona aşk hakkındaki öğütleri hepsi tek kelimeyle harikaydı. Keşke Ömer’in mutluluğuna yakınında tanık olabilselermiş.
Düğündeki barış ortamı ne kadar güzeldi. Koray ve Nihan'da bile bir sohbetler, Neriman-Defne samimiyetleri ve en önemlisi Sude-Yasemin barışıydı. Sude’nin kısa zamandaki inanılmaz değişimi, iyiyi seçişi görülmeye değer ve takdir edilesi bir durum. Amerika’ya gidip bizi bırakacak olmasına üzüldüm. Bu serüvene iyi kötü birçok şey kattı. Ve çok güzel sonlandırdı.

Düğünlerde ve bayramlarda küslük olmaz!
Düğünde yalnız kalan İso’muza ise önümüzdeki sezon mutluluk göründüğünün sinyallerini aldık. Ömer de bizlere Sinan, Defne ile konuşmalarında ayrı ayrı asıl yeni başladığımızı belirtti. ‘Üçümüz’ kelimesini beklerken Defne’den, Ömer’den duyduk. O çimlerdeki mutlu gelecek hayali kuran gençler üzülmesin.
Neriman, dedeyi ‘İnşallah siz de öbür tarafa.’ diye iğnelerken güldürse de Türkan Teyze ile olan kavgada yürekleri ağza getirdiler. Neyse ki sonunda Ömer’in topladığı barıştırma timi ile huzura erildi. O sahneler arasında en çok Serdar’ın ağabeylik öğütleri yerine Ömer’e olan güvenini anlatması hoşuma gitti. Defne’nin mutluluğunun gözlerinin içinden okunduğu bu aşkın hep öyle sürmesini biz de Topal Ailesi gibi umut ediyoruz.
Koriş yine güldürdü. Özellikle Ömer’i evde fark etmeyip arkasından atıp tuttuğu sahneler, Sude’yi darladığı sahnelerde. En çok ‘’Kardeşim.’’ sözüne sevinmesi etkiledi.
Nihan’cığımızın da göbeği bir var oluyor bir yok. Düğünde çok belirsizdi. O kızcağız hamile haliyle bindallıdan nasıl belli olmasın? Defne’nin bekârlığa veda partisi basmak için çevirdiği dolaplar 50 sene anlatılır gerçekten. Yasemin Hanım gidebilirdi mesela partiyi basmaya.
Baba ocağından, anne kucağından ayrılmak zordur. Defne ağlamamakta ısrar etse de anneanne evinden ayrılırken nasıl ağladı öyle. Anne, baba olmasa da içlenmişti ilk yuvasından ayrılmasına. Annesini istemedi. Mutlu anında yanında görmek için önce mutsuz anlarında yanında olmasını sorguladı tabii ki de. Serdar gibi o da yanında istemedi. Haklıydı, bir şey söylenemezdi. Sevgilisinin bu durumu düşünen Ömer’i de bağrımıza basarız. Perdesini, masaları, misafirleri her sorunu sevdiği kadını üzmeden çözen Ömer’di sonuçta.
Yeni sezonda daha mutlu ve umutlu olacağımız, âşıkların ve iyilerin mutlu olduğu bir sezon diliyorum. Bizi bu masala inandıran muhteşem uyum ve oyuncukları sebebiyle Elçin-Barış ikilisine çok teşekkürler. Dizideki hikâyelerin hislerin yerine tam oturmasını sağlayan tüm oyunculara, konuk oyunculara çok teşekkürler. Bize ulaşana kadar emeği geçen tüm emekçilere çok teşekkürler. Bunca zamandır emeği geçen tüm yönetmenlerimize ve ekiplerine teşekkürler. RaniniTv’ye bizlere yazma imkânı sunduğu, sizlerle buluşturduğu için çok teşekkürler. Dizimizi izledikten sonra farklı açılardan bakabilmemize imkân sunan tüm yazarlara, bizleri okuyup yorum yapan ve takip eden tüm okuyuculara yani sizlere çok teşekkürler. İyi ki Kiralık Aşk var. İyi ki K.A Fandom var. Gidenlerin yolu açık olsun. Melisa gibi, makyaj sanatçımız Ayşegül gibi. Kalanlara başarılar. Biz Eylül’e kadar tekrarlarını izleyerek buradayız. Hepinize sevgiler…