Cosima/Delphine
Cosima tedavi araştırmalarına mı devam etsin, kayıp ruh eşinin peşine mi düşsün ikilemindeydi. Tatiana Maslany’nin Cosima hakkında söylediği ‘’onu ilişkilerinin dışında da tanımak isterim’’ sözü ciddiye alınmış anlaşılan. Shay, ya Delphine’in verdiği kartvizitten Cosima’ya bahsetmemiş ya da Cosima bunları Shay’e anlatmayı seçmemiş. Shay birden hayatımızdan çıktı, Delphine’in de yokluğunda Cosima birlikte başladıkları işi bitirebildi. Brightborn’a gitmesi, Susan’la bilim ve etik üzerine tartışmaları, Susan’la çalışma yapması, bütün bunlar sonunda bizi klon hastalığının çaresinin bulunmasına götürdü.
Cosima tedavinin bir kısmını yanına aldığında Rachel’ın elinde kalanlara bir şey yaptı mı, buna zamanı var mıydı merak ediyorum. En azından yeniden klon üretimine başlanmasını biraz geciktirecek veya Delphine ile ona Westmorland’in kampında koz verebilecek kadar. Gözlüklü ulak amcanın Cosima’yla Delphine’in bir arada kalamayacaklarını söylemesi üzerinde durmayacağım çünkü bir daha böyle bir şeye cesaret eder mi yazarlar emin değilim.
Tam yeri gelmişken tabii ki Delphine hakkında konuşmamız lazım. Öncelikle öldüğüne hiçbir zaman tam olarak emin olmadık çünkü bu dizide öldü denilen kim gerçekten ölmüş ki. Helena, Ethan Duncan, Susan Duncan… Bir tek Leekie’den emindik o da gözümüzün önünde başına gelen bir kurşunla olduğu için. Delphine’i kurtarırlarken böyle otlarla filan kocakarı ilacı yapma hallerine girmelerinin bir anlamı var mı bilmiyorum ama çok dikkatimi çekti. Westmorland’ın olayı ne hiç akıl yürütemediğim için Cosima-Delphine kavuşmuş olsalar bile içim rahat değil.
Evelyne Brochu’nun çılgın çekim takviminden dolayı Orphan Black’e pek zaman ayıramadığı söylendi. Böyle bir şey tekrar yaşanır mı sorusu kafamdan gitmiyor. Son sezona giriyoruz ve bu diziye Delphine lazım. Brochu da artık uğruna bir dünya savaşı olmasa da en azından bir ayaklanma çıkacağını farketmiştir diye umuyorum. Amatör kümede değiliz ne yapın edin çekim tarihlerini ayarlayın rica ederim.
Rachel
Rachel’a ise diyecek söz bulamıyorum. Ama diğer yandan da hep tanıdığımız Rachel olarak kaldığı için içten içe bir saygı besliyorum. Her zaman, her koşulda bir yolunu bulup kendisini kurtarmasını bildi. Gözüne kalem sapladılar artık hani, hasta yatağından bile kaçışını planladı. Satrancı dizilerde gördüğüm kadar biliyorum ama Rachel kesin çok iyi bir satranç oyuncusu. Kazanmak için kimi feda etmesi, kimi kullanması gerektiğini planlayıp öyle oynuyor. Kardeşlerine kaç kere ihanet etti, ben sayamadım. Zaten ihanet de denmez buna, ihanet olması için arada bir bağ olması lazım. Bu oyundan bir galip çıkmayacak bence, satranç tahtası üstündekilerle birlikte toptan yerle bir olacak.
4 sezonu önümüze serdiğimizde, parçadan bütüne bir yol oluşuyor. Dyad, Topside, Proletheanlar, Leda, Castor, BrightBorn derken Neolution’ın kurucusu P.T. Westmorland’a geldik. Şimdilik hakkında tek bildiğimiz şey yüzyıllardır yaşıyor olduğu, önemli bir şey değil yani.. Fakat Westmorland’ı da Tatiana Maslany oynasa çok eğlenmez miyiz?
Eklemek istediğim birkaç bir şey daha var:
- Kira Cosima’ya ‘’annemi yakmak zorunda kalıyordun, değişiyordu çünkü’’ minvalinde bir şey söylemişti. Oradan ne çıktı, ben mi kaçırdım? Gelecek sezona atılan bir yem de olabilir. Kira zaten bütün klonların duygularını hissetmekten öte bir şeyler yapıyor, hayırlısı bakalım.
- Evie Cho madem bu kadar kolay yenilecekti niye sezonun en kalp ağrıtan bölümünde asıl kötümüz olarak ortaya çıktı. Cosima’nın ağlaması hâlâ gözümün önünde. Neyse, kendi silahıyla vurulması epeyce tatmin ediciydi.
- Kendall’a da bir teşekkür gitsin. ‘’Siz sadece benim kötü kopyalarımsınız’’ huysuz ihtiyarından; ‘’Hepinizin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum’’ huysuz ve tatlı kadınına dönüştü. RIP
Bir yıl daha nasıl geçecek ben bilmiyorum… Son kez geri sayıma başlıyoruz