Uzun zamandır Kiralık Aşk
izlemediğim için kendimi adeta bir uzaylı gibi hissediyordum zaten ki hafta
başı dizinin ikinci sezon onayını aldığı açıklandıktan itibaren de hepten kafam
karıştı. İzlediği dizinin akıbeti ile bu kadar içten bir şekilde ilgilenen bir
izleyici kitlesine duyduğum hayranlık bir yana, bu enerjiyi yaratan diziyi de
iyice merak etmeye başladım. Elbette konuya bir miktar aşinalığım, karakterleri
ufaktan izlemişliğim vardı ama tek bir bölümü bile baştan sona izlememiştim. İnsanlık
için küçük, kendim için büyük bir adım attım sonunda ve oturdum ilk bölümü
izledim.
Tabii benim bu ilk bölümü
izlemem, dizi ilk yayınlandığındaki gibi ‘Vay, diziye bak’ gibi sevinçli bir
şaşkınlıktan ziyade ‘Haa, demek bu o demekmiş, demek bu oymuş’ gibi
aydınlanmalarla dolu, adeta ders niteliğinde bir seyirdi, ama ‘Aaa, zil mi
çaldı?’ diye zamanın akış hızına şaşırdığım bir ders. ‘Hayat, siz plan yaparken
başınızdan geçenlerdir derler’ diyen Defne’nin sesinin ilk duyulmasından, yine
Defne’nin ‘Beni hatırladınız mı siz?’
diye sormasıyla biten o ana kadar olanlar, dizinin isminden dolayı illa ki
anlaşılan ama detayını o güne kadar hiç tam öğrenemediğim sırla tanışmam, Ömer’in
yakışıklılığı üstüne Defne’nin pek çok tatlı oluşuyla süslenmiş bir çilekli
pasta pembeliğindeydi sanki.
Defne’nin çantasından görünen ilk
Sait Faik, hazırlanan o ilk kahvaltı, Ömer’in annesiyle dans edişi ve bir
prensesle evleneceğinin hepimize ilanı, ekmek arasının yeme de yanında yat
şekerliği ve elbette Ömer’in Defne’ye tam da o ayakkabılarını neden
çıkarttığını anlatmaya çalışırken çaktırmadan kenardan attığı gülüşü (ki sadık
izleyiciler bunlardan onlarcasını gördü ve her bir gülüşün ayrı bir anlamı
olduğunu anlatıyorlar ama ben de bununla mutlu oldum, acemiliğime verilsin) beni
hiç beklemeden bir sonraki bölümü izlemeye koşturur gibiydi adeta ama yapmadım,
hepsi sırayla. Bir senedir üstüne neredeyse tezler yazılan bir diziyi tek
bölümde çözecek değilim elbette ama ilk bölümü izledikten sonra her şey daha
net benim için, izledikçe de açılacaktır.
Kendime ilk sezonla iyi seyirler
dilerken, ikinci sezonun da herkes için şahane geçmesini umarım.
İyi seyirler.