48. bölüm fragmanına ilk bakış

48. bölüm fragmanına ilk bakış

Fragmanın bana hissettirdikleri:
Daha önce de dile getirdiğim gibi özet ile ilk fragman ne kadar insanı mutlu ediyorsa; ikinci fragmanda içimizde final dedikodularıyla birlikte burukluk yaratıyor. Ben ne olursa olsun sırrın ortaya çıkmasından yanayım. Bunu da Defne’nin dile getirmesinden. Ancak Defne kesinlikle bunu açıklamaya hazır geçen bölüm İso’nun da söylediği gibi. Defne’nin Ömer’in bir rüzgar esince gitmeyeceğine inandığını hiç sanmıyorum. Ben hep oyun çıktığında bundan en az etkilenecek kişilerin Defne ile Ömer olduğunu düşünüyorum, biliyorsunuz. Ömer’in azıcık bir tepkisiyle her şeyi atlatacağını ama bize öyle bir Ömer yansıtılıyor ki hemen kaçıp gidecek hissi yaratılıyor. Örneğin, mektubu karıştırdığı an patlaması gibi... Biz Ömer’in başkalarıyla yaptığı konuşmalardan dolayı asıl duygularının başka olduğunu biliyoruz ancak Defne’nin gördüğü o tip tepkiler.

47.bölüm yorumumda da yazdığım gibi Fikret Gallo’nun mektubu göndermesi, Defne’nin terastaki isyanı ve Serdar’ın konuşmasıyla dizide Defne’nin sırrı açıklaması için ortam hazırlama süreci başladı. Bir yandan olaylar Defne’yi anlatmaktan kaçamayacağını gösterirken bir yandan da Ömer davranışlarıyla sözleriyle gitmeyeceğine dair onu inandırıyor. Bu sır kesinlikle Defne tarafından açıklanacak. Şükrü abiye bunun sözünü verdi. Meriç, Şükrü abi aracılığıyla hepimize bunun mesajını verdi. Üstelik ne dedi "onu paramparça etmeyecek bir anda."
 
Bence dizide Ömer'in korkuları bitti, Defne'nin korkularını yok etme dönemi başladı. Ömer'in oyun çıktığında gitmeyeceğine eminim ama hareketleri Defne'nin buna emin olması için yeterli değil. Terastaki çıkışı, bir mektupta şüphelenmesi vs. Bunu göstermesi lazım.


 
Hani doğum günü zamanı Necmi'nin Ömer'e verdiği tavsiye vardı ya:
NECMİ AMCA: “Evlilik bu illa bir şeyler olacak. Sen bir halt edersin o kızar ama gidemez, sonra o bir halt eder sen kızarsın ama gidemezsin. Kalırsın.
ÖMER: “Bile bile kalırsın diyorsun”
NECMİ AMCA: “Evet kalırsın çünkü onun dışında kimin yanına gidersen git kendini rahat hissetmezsin. Yanlız hissedersin. Bir süre sonra suç ortağı olursun, kader ortağı olursun, kopamazsın yani.
ÖMER: “Kopamazsın...”
NECMİ AMCA: “Ya... Bugüne kadar ‘allah kahretsin keşke hiç evlenmeseydim’ dediğim çok an oldu. Ama işte Neriman yengen aksidir, maksidir, eseriklidir ama o benim dalgakıranımdır, pusulamdır. Ben onsuz kaybolurum. Darısı senin başına.”
NERİMAN: "Ömer’in her gün gördüğü asistan kızı ben yarattım. Ömer gerçek Defne’yi tanımıyor bile benim yarattığım Defne’ye aşık oluyor. Neticede Ömer kim sen kim.”
 
İşte biz bu yeni süreçte bile bile kalan bir Ömer göreceğiz. Diyorum ya hep Ömer, Defne'nin "Aramızdaki engeli bilmek istemezsin. Benden nefret edersin. Bildiğin tutunduğun her şeyin karşısında bu." demesine rağmen kaldı. Ustasına “Bir seçim yaptım. Defne’yi daha zorlamak istemedim” dedi. Aradaki şeyin gücünü, büyüklüğünü biliyor. Madem bir seçim yaptı, bunun arkasında durmalı. O da bana göre Defne’nin suç ortağı. Bile bile kaldıysa her daim şüphe duymamalı. Her kafası karıştığında terastaki gibi çıkışırsa Defne'nin açıklaması da zor olur. Bundan dolayı ben artık izleyeceklerimizin ne olursa olsun, kafasında ne şüpheler oluşursa oluşsun kalan bir Ömer olacağını düşünüyorum. Bu bölüm Ömer, Defne’nin korkularına bir kere daha şahit olacak. Kafasında onlarca soru oluşacak ancak o bunları bir şekilde bastıracak ve Defne’nin korkularını yok edecek. Sonuçta Ömer artık Defne’siz nefes alamaz. Fragmandaki sözler boşuna değildi. Gallo’ya söyledikleri de... Ömer tek başına bir hayat yerine sırlarla dolu Defne ile bir hayatı seçti. Çünkü Defne onun dalgakıranı, pusulası, ışığı, nefesi oldu... Yani düşüncem düğünde ne olacaksa Ömer belki yine olanları sorgulayacak ve kalacak. Kaldığını da bize yaptığı konuşmalarla gösterecek. O fragmandaki sohbeti, bahçedeki Defne ile konuşmaları ve herkesin olduğu yemek masasında başladığı konuşma da bunlar olacak. Herkes Ömer’in “Defne saklasa” cümlesinin korkunç biteceğini düşünüyor ya, ben tam tersini bekliyorum. Hatta her sorgulaması, her engel, her kavga yeni bir adım atmalarını sağlayacak.
 
Ayrıca şunu da söylemek isterim genel izleyicinin bildiğiniz gibi iki büyük düşüncesi var oyuna dair, bunlardan biri kesin olacak diye bekliyorlar.
1 Ömer sırrı öğrendiğinde arkasına bakmadan çekip gidecek.
2. Sır düğünde ortaya çıkacak ve gelin kaçacak.
Bana göre Meriç Acemi iki haftadır bunların olmayacağını önümüze koyuyor. İlkini Defne'nin kabusuyla gösterdi. Kabus bu gerçekte olmaz, bu yüzden daha oyun ortaya çıkmıyor demek için. Diğerini de Şebnem ile Alp'in düğününde aynı sahneyi yazarak yapacak gibi. Bir sır ortaya çıkacak gelin ya da damat kaçacak. Düğün yarım kalacak. Böylece daha önce olduğundan ikisi de önümüze koyulmayacak.



Yansımalar:
Fragmanlarda sürekli bir tekne sahnesi karşıma çıktığında aklıma Defne’nin gördüğü rüya geldi. Beyazlar içinde ne kadar güzel bir rüyaydı o. Ömer ile Defne evlilerdi. Geleceğe dair hayaller kurmuşlardı. Defne daha küçük bir eve yerleşmek istemişti. Bu evde bahçedeki kendi meyve ve sebzelerini ekmek, ayrıca da mutfakta hakimiyet. Ömer’in hayali ise tekneyle gezmek. Güney kıyıları, hatta Yunanistan... Rüyanın her saniyesi ayrı büyüleyiciydi. Rüyanın sonunda Defne, Ömer “Sadece ikimiz” dedikten sonra “belki de üçümüz” demeseydi de o rüya yeterince etkileyiciydi. Bir anda tekne deyince o “üçümüz” sözü aklıma geldi. Nedense ben o rüyadan beri oyunun bir çocuktan sonra çıkacağına inanmıştım. Şükrü abinin “Ömer beyi paramparça etmeyecek bir zamanda.” demesi de içimde onu hissettirdi. Bir yansıması olmaz ama yine o sahneyi yazmak istedim.
 
En çok merak ettiklerim:
 
-       Ömer’in Defne’ye hazırladığı sürprizi tabii ki... Hediye olarak ne yaptığı ve bu hediyeyi verirken ona neler söyleyeceğini.
-       Ömer’in mahallede yine vakit geçirip geçirmeyeceğini...
-       Şükrü abinin de olduğu arabada Defne’nin o herkesi korkutan halinin nasıl bir saçmalık çıkacağını...
-       Hulusi bey’in Neriman’dan ne isteyeceği?
-       Ömer’in aşka dair söylediği sözlerin devamı olup olmadığını...
-       Neriman ile Defne, dede ile Ömer’i  barıştırmak isterse bunu nasıl yapacaklarını...
-       Düğündeki sırrın kime ait olduğunu...
-       Sude’nin nerede olduğunu ve bu dergi çekiminin nasıl sonuçlanacağını...
-       En çok da bölüm finalini...
 
Yine binlerce soru işaretinin olduğu bir bölüme ‘merhaba’ diyoruz. Geçen hafta ekran başına tedirgin otururken uzun zamandır izlediğimiz en güzel, en aşk dolu bölümlerden biri oldu. Ben bu haftada aynısının olacağını düşünüyorum. En çok da bizi kendisine daha da aşık edecek bir Ömer İplikçi göreceğimizi...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER