İçim aşkla dolarken fark etmeden senin olmuşum...

İçim aşkla dolarken fark etmeden senin olmuşum...
Korkunç bir rüyayla başladı bölüm. Dedim, en son dükkânda kalmıştık, neler oluyor? Tabii ki de rüyaydı, kâbustu. Rüyaya göre Ömer, yalandan çok Defne'nin ona anlatmamasına, onca imkân varken konuşmamasına kızıyordu. Defne bir hışım mektubu almadı, "okusun" dedi ama rüyadan sonra pişman olmuştu. Birinci çıkarımımız Defne’nin rüyası oldu.

Mektup demişken mektuptan devam edelim. Neriman konuya ustaca el atsa da, Necmi Bey kararlıydı. Sır ortaya çıkmalıydı. Mektubu geri götürdü. İkinci çıkarımımız da Necmi’nin sırrın açığa çıkmasında oldukça ısrarcı oluşudur. Sonrasında ise bizim Şükrü Abi'miz üstüne vazife olmasa da gitti mektubu okudu. Ama iyi ki de okudu. Felaketlerin önüne geçti belki de? Doğru zaman olmadığı için, yanlış bir yol olduğu için engel oldu mektubun Ömer'in eline geçmesine. Defne’den söz aldı. Bir gün, belki şu an değil ama kesinlikle bir gün Ömer'e gerçeği anlatması için. Çünkü Ömer’i üzecek en son insan hatta hiç üzmeyecek tek insan Defne’dir. Bu da üçüncü çıkarımımız olsun Şükrü Abi'nin Defne’ye güvenmesi. Kısacası bu sır er ya da geç Defne’nin konuşması ile ortaya çıkacak. Umarım düğünden kaçma sahnesi bu sırrı açıklayamadığı için değildir, sonuçta söz de verdi. Defne sözünün eridir tutar. Düğün demişken bu bölüm düğün sahnesiyle başlamadık, şaşırtıcı.

Meşhur dergi çekimi yapıldı. Koray yine bizi krizlere soktu Defne’ye yalvarırken. Güzelliği, kibarlığı, fiziği, o güzel kızıl saçları herkes Defne’ye hayran. Ee, model kaçınca da tabii zor günlerin dostu Defne geldi. Ömer’in başta hafif kıskanan tavrından sonra hayran hayran Defne’yi izlemesi kalp ben. Sonrasında özür dilemesi çarpı iki kalp ben. Hep alev aldı buralar.

Ustasının hastalığına dayanamayan Ömer, döndü atölyeye, oturdu işlerin başına. Adam mekanlardan bağımsız olarak her yerde karizma değil mi? Hele ustası hasta düşünceki telaşı, sonrasında okul ayakkabıları için gece gündüz çalışması… Defne, merhametine hayran kalmasın da ne yapsın? Ömer zaten bu işleri gençliğinde öğrendi, mahalle kültüründen geldi. Bu bölüm bu duyguyu hissetmek çok güzeldi, KA Ailesi Ömer’i mahallede görünce mutluluk patlaması yaşıyor çünkü Ömer zaten o sokaklara ait. Defne’ye, Nihan’a garip gelse de dağ evindeki sıcak kanlı Ömer versiyonu çıkıyor içinden.

Sonra bir bakıyoruz Defne ile mahallede el ele geziyorlar, birlikte yaşama hayali kuruyorlar, "sen benim içimsin’’ deniliyor, uyurken seyrediliyor. Defne, İso diye telefon konuşmasına atlayıp takım muhabbeti yaparken hayran hayran dinleyip "arıza sevgilim" deniliyor, sıkı sıkı sarılmalar yaşanıyor... Kaç ile çarpsam kalbimi, kalp çarpıntılarımı bilemezken bir bakıyorum Ömer İplikçi sevgilisinin doğum gününden habersizmiş numaraları sonrası balon dolu bir araba ile kapıda beliriyor. Eminim ki Defne’nin annesinin alamadığı ayakkabıları eliyle üretmiştir. Defne’nin çocukluktan kalma acılarını sevgisiyle sararcasına hayalini gerçekleştirecek belki de. Defne’yi muhteşem bir sürprize götürüyor. Kalpler havada uçuştu. Bu bölüm her yer DefÖm olsun o zaman.


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER