Tahminler:
45.bölümle birlikte
Kiralık Aşk’ta yepyeni bir hikaye başladığından tahminde bulunmak çok zor.
Gallo’nun gitmesiyle birlikte elimizde mis gibi yepyeni bir mesele var:
Defne’lerinin evinin satılması ve bunun Ömer’den gizlenmesi.
Açıkcası Defne’yi haklı
buluyorum. Tek çözüm seçeneği evin satın alınması olduğundan Defne’nin Ömer’e
“Evden çıkmak zorundayız. Mal sahibi satmak istiyor. O evi çok seviyorduk,
nasıl ayrılacağız bilmiyorum” demesi bildiğin Ömer’e “evi satın al” demekle eş
değerdir benim için. Daha evlenmediklerini ve Defne’nin para konusunda hassas
olduğunu düşünürsek. Gizlemek istemesini yadırgamıyorum. Para mevzuları evli
çiftlerin ilk günlerinde bile konuşmaktan çekindiği bir şeydir. Zamanla bu
konular daha rahat gündeme gelir. Üstelik Defne yalan söylemiyor, sadece böyle
bir şey olduğunu belirtmiyor. Bakalım nasıl çözecek?
Herkesin ilk aklına gelen
Hulusi dedenin satın alması. Açıkçası ne onun ne de Ömer’in evi satın almasını
istemem. Nedense hiç tahmin etmediğimiz ve şaşıracağımız bir şekilde bu olayın
çözüleceğini düşünüyorum. Fragmandaki Sadri usta ve İso sahnesinden Ömer’in ev
hakkında olayın tamamı olmasa bile bir şeyler öğrendiğini (Özetteki sırrın
çıkmasına neden olan sürpriz de bu durumda Ömer’in Defne’yi yazlık eve götürmek
istemesi olabilir. Anneannesini idare etsin diye belki İso’dan yardım istemek
için atölyeye gitmiştir.) ve Defne’ye bildiğini belli etmediğini düşündüm
nedense. Bu konuda muallaktayım.
Mahalleden kız kaçıran
Ömer’e bayıldım. Bu adam mahalleye geldikçe gözlerimden kalpler fışkırıyor. Çok
yakışıyor, çok =) Bu nedenle Defne’lerin evinde tüm aileyle kahve içtiğini
gördüğümde yerimde zıpladığımı söyleyebilirim aynen Gallo’nun gidişine halay
çekenler gibi... Neyse asıl konumuza geri dönelim Ömer’cim ya ev olayını
bilerek ya da bilmeyerek çiftliğe götürüyor. Bizler de tabi çığlık çığlığa...
Yüzümüzde gülümsemenin eksik olmayacağı sahnelere şahit olması da cabası. Sonra
artık orada mı kalıyorlar yoksa bir şey oluyor da dönüyorlar mı bilmiyorum. Ama
dönüyorlarsa, bu şey kötü bir durum değil. Sanki oradan dönüp Ömer’in şehirdeki
evine geliyorlar. Eve ilk geldiklerinde Defne pek bir mutlu ve muzurluklar
yapıyor. Dönmelerine neden olan şey onunla ya da evle ilgili olmayabilir. Sonra
artık ne oluyorsa Ömer mutfakta Defne’ye Henry Miller okuyor. Belki de bilerek
Defne anlatsın diye okuyordur. Orada söyledikleri Defne’yi derinden etkilediği
belli. Belki kitapta duydukları onu olayları anlatmaya teşvik eder ya da Ömer
en sonunda bildiği bir kaç şeyi söyleyip ondan her şeyi anlatmasını ister.
Göreceğiz artık neler olacağını. Sonuçta bunlar da sürpriz kalsın o kadar da
kafa yormayayım değil mi? =)
Yansımalar:
Defne’nin Ömer’den ev
durumunu saklamasıyla birlikte herkeste yine kavga edeceklerine dair bir telaş
oluştu. Zamanında zam isteme mevzusu gibi. Benimse içimden geçen 38.bölümün bir
yansımasını yaşamamış. Orada bölüm başında Ömer, Defne’ye Kafka’nın Milena’ya
mektuplarını okuyordu. Bu bölümde yine Defne’ye kitap okuyan bir Ömer
görüyoruz. 38’de Ömer kaç kere dilinin ucuna gelmesine rağmen annesinin ölüm
yıldönümü olduğunu Defne’ye söylememişti. Defne bunu Ömer’in en yakından Sinan’dan
duymuştu. Beklenenin aksine ise hiçbir tepki göstermemişti. Yadırgamamıştı
Ömer’in onunla paylaşmamıştı. Almıştı pazı dolmasını yakmıştı ışıkları ve “Artık
yalnız değilsin, ben varım. Bundan sonra yanında hep ben olacağım. Gülerken,
ağlarken hep elini ben tutacağım. Hiç bırakmayacağım.” demişti. Şimdi Ömer’in
de bu sözleri sarf etme zamanı. Defne aşkını ve Ömer’e layık olduğunu bizlere
kanıtladı. Sıra Ömer’de.
Bugüne kadar ailesinin
yüklerini tek başına sırtlayan Defne’ye hayatta artık bu tip sorunları tek
başına sırtlamaması gerektiğini göstermeli. Eğer yine tepki gösterirse
haksızlık olur. Ağabeyinin tefecilere olan borcuyla başlayan, oyun ve Gallo ile
devam Defne’nin acı çekme dönemi bitmiş olması lazım. Şimdi Ömer’in annesinin
ölüm yıldönümünü saklaması gibi Defne’nin de ailesel bir şeyi saklaması
aralarında sorun olmamalı. Eğer sorun ederse o zaman Ömer’e kızarım. Tam tersi
onları daha da bir araya getirmeli. Nasıl Ömer, Defne’nin davranışlarıyla iki
kişi olmayı artık öğrendiyse ve her şeyde onun düşüncelerini soruyorsa; Ömer de
kendi bu tip davranışlarıyla Defne’nin iki kişi olmayı öğrenmesini sağlamalı.
Ev olayına dair gönlümden geçen bu.