İstanbul’da yaşamanın en büyük nimetlerinden biri de
İstanbul Film Festivali olduğunu düşünenlerdenim. Bu yıl 35. kez düzenlenen
festivalde 187 uzun metrajlı, 10 kısa ve 24 deneysel film bizlerle buluşmak için bekliyor. 7-17
Nisan tarihleri arasında gerçekleşen festivalin bu yıl ki teması ise, #izbırakan filmler.
Festivalin izlediğim ilk filmi, Audentia Ödülü
filmler kategorisindeki Dağ (Mountain) oldu. Yönetmenliğini ve senaristliğini Yaelle Kayam’ın üstlendiği filmin
oyuncuları Shani Klein, Avshalom Pollak, Haitham Ibrahem Omari.
Filmin konusu oldukça basit. Kısaca hemen bahsedeyim. Kudüs´te
çok eski bir Yahudi mezarlığının yer aldığı Zeytin Dağı´nda yaşayan Tzvia
adındaki dindar kadının ailesi ile olan yaşamına konuk oluyoruz bir buçuk saat
boyunca. Tzvia’nın hayata açtığı tek penceresi evinin yanındaki mezarlık.
Problemli bir evlilik ve tüm evin, çocukların sorumluluğunun üstünde olması
Tzvia’yı bir gece yürüyüşüne mezarlıkla tanıştırıyor. Şahit olduğu
bir olay ise Zeytin Dağı’ndaki o mezarlığın farklı yüzünü gösteriyor. Bir
kadın ve erkeğin birlikte olmasına rastlayan Tzvia, evliliğinde yaşadığı
sorunlardan kaçmak için mezarlık ziyaretlerini sıklaştırıyor hatta onlara yemek
götürüp, yardım edecek kadar benimsiyor.
Bu noktadan sonra yaşadığı şoku ve kendi
sorunlarını bir kenara bırakarak, Dağ’ı
keşfetmeye başlıyor. Kimi zaman da mezarlığa gelen ziyaretçilerle sohbet ediyor. Tzvia'nın sahip olduğu belki de tek arkadaşı, mezarlık çalışanı Abed'i de unutmamak lazım. Tzvia bir süre sonra onun da aynı sorunları yaşadığını anlıyor ve aralarındaki görünmez kader birliğini fark ediyor.Filmin konusu bu kadar basit olmasına rağmen Tzvia rolünü
canlandıran Shani Klein’in performansı gerçekçiliği ile sizi hemen içine alıyor. Daracık
hayatında nasıl boğulduğunu ve en ufak bir değişimin onu nasıl
heyecanlandırdığını, içinizde hissedebiliyorsunuz. Bu nedenle yaptığı her şey
ilk başlarda ona olduğu gibi size de garip gelse de sonunda onunla aynı şeyleri
hissetmeye başlıyorsunuz.
Filmin görüntüleri için ise kullanabileceğim tek bir kelimem
var: “Pür”. Adeta gözünüzü dinlendiren manzaralara şahit oluyorsunuz. Yumuşak
ve sakin görüntülerin en önemli özelliği ise Zeytin Dağı’nın ve mezarlığın ruhunu
olduğu gibi bizlere yansıtması. Son olarak, seyircinin aklında soru işaretleri bırakıp,
sonunu bizlere tamamlatan filmleri seviyorsanız, Dağ’ın finali sizi oldukça tatmin
edecektir.