● DNA, milimetrenin sadece iki milyonda biri kalınlığındadır.

 

Bu olağanüstü inceliğe ve 2 metre uzunluğuna rağmen, DNA şeritleri birbirine dolanmaz. Özel yapısı sayesinde, hücrenin çekirdeğinde mükemmel bir şekilde katlanan insan DNA’sı  bir milimetre küpün üç milyarda biri kadar bir hacme sığar. Eğer tüm hücrelerimizdeki DNA zincirlerini açıp, uç uca ekleyebilseydik, bu aya 6.000 kez gidip gelecek uzunluğa denk gelirdi.

 

● DNA’nın başlıca rolü bilginin uzun süreli saklanmasıdır.

 

Tek bir DNA molekülünde, tam bir milyon ansiklopedi sayfasını dolduracak miktarda bilgi bulunur. Diğer bir deyişle, her bir hücrenin çekirdeğinde, insan vücudunun işlevlerini kontrol etmeye yarayan, bir milyon sayfalık bilgi kodlanmıştır.

 

Avrupa Biyoinformatik Enstitüsü’nden Dr. Nick Goldman şimdiden 1 gram DNA’ya 2.2 petabayt (2200 terabayt) veri

kaydetmeyi başardı. Bu da 1 gram DNA’ya 100 milyon saatlik Full HD film kaydetmek anlamına geliyor.

 

Bugüne kadar yaşamış, gelmiş geçmiş her canlı türünün bütün özellikleri bilgi olarak DNA’ya yüklense, toplam DNA hacmi bir çay kaşığının ancak küçük bir kısmını doldururdu. Hatta geriye şu ana kadar yazılmış bütün kitapları saklayabilecek kadar boşluk kalırdı.

 

● DNA’nın yarı ömrü yaklaşık 521 yıl olarak hesaplanıyor. Yani her 521 yılda DNA molekülünün yarısı bozulmakta. Bu gerçek pratikte ise iki milyon yıldan daha eski DNA dizilerinin kopyalanmasının imkansız olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Jurassic Park benzeri bilim kurgularda gördüğümüz dinazorları yeniden canlandırma projesi aslında imkansızdır.

 

● Yeryüzünde yaşayan insanların tümünde DNA %98,8 oranında benzerlik gösteriyor. Yani hiç bir insanın birbirine benzememesini sağlayan, DNA’nın sadece %0,2’lik kısmı.

 

● İnsan DNA’sı, şempanze DNA’sı ile %98, fare DNA’sı ile %92, muz DNA’sı ile %55 oranında benzemektedir.