Güneşin Kızları: Güneş battı, umut bitti yakın tüm limanları..

Peki, ya neden bozuldu bu büyü? Birden bire parlayan, yükseklere tırmanan Güneşin Kızları’na ne oldu?
 
Yükseklik aşağıdan bakınca büyüleyici, tırmandıkça baş döndürücü bir hal alır. Bence bu işi yapanlar kendilerini bu büyüleyici yüksekliğe fazla kaptırdı. Unuttukları bir şey vardı o büyüye aldanıp hangi hızla yukarı tırmanırsan, aynı hızla da yere çakılır tepe taklak olursun.
 
Bazen geri dönüşü olmayan hatalar yaparız, keşkeler bile fayda etmez ama battı balık yan gider deyip bırakmamak ve ağır ağır da olsa hatalarımızı düzeltmeye çalışmalıyız ki senaristler bu işi başaramadı. Hiç şüphesiz bu düşüş, dizinin gün değişikliği ile değil bizzat senaryoyla alakalıydı..
 
Nerdeydi bizim yazda âşık olduğumuz dizi? Ona ne yaptılar? Nereye kayboldu o güzelim senaryo?
 
Artık sırlar, aşklar, karakterler birbirine girmiş, senaryo karman çorman olmuş, aynı senaryo temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp seyircinin önüne konuyordu ve sonunda olan olmuş seyirciler diziden sıkılmış, artık izlememe kararı almıştı ki bence de doğru bir karardı..
 
Aslında bu kadar olay olmayabilirdi eğer öneriler dikkate alınsaydı. İnsanlar birbirlerini dinleye, anlayabilseydi. En azından buna çaba gösterseydi şimdi durum çok daha farklı olurdu.. Keşkeleri doğurmamak için birazcık çaba gösterilseydi böyle olmazdı..
 
Öyle büyük bir kitleye sahipti bu dizi ben hep derdim bu kitleyi kaybetmeyi göze alan kanal ve yapım ya kördür ya da kördür başka açıklaması olamazdı..
 
Dizinin final karanını aldığı günden beri 1 milyonlar eskiten bir kitleden bahsediyorum size..
SavNaz ve AlSel olarak iki fandoma ayrılan insanlar kendi iç savaşlarını bir kenara bırakmış artık tek yumruk halinde kanala ve yapıma yürümeye başlamış..
 
Defalarca Trend Topic olmuş hatta 1 milyonu aşmıştı. Gecelerinin gündüzlerine katarak güneş karanlığın ortasında doğabiliyorsa umut her zaman vardır deyip, umut yolculuğuna çıkmışlardı.. Azimlerini alkışlamaya değerdi..
 
Güneşin Kızları Fandom’u azmin ve umudun örneği oldu resmen..
 
Ama umut edip hemen sonuca ulaşmakta olamazdı tabi ki..Öyle bir şeydir ki umut;  işte bitti, gitti dediğinde tekrar başlıyor, karanlık ve gözyaşı dolu bir geceden sonra sabah oluşu gibi, güneşin doğuşuna da batışına da, güneş gibi gecenin de var olduğuna alışmalı ve bunu bilerek yaşamalı insan ve güzel güneşli günler istiyorsa sabretmeli insan.. Belki de ölümsüz olan tek şey umuttu o yüzden hiç bıkmadan, yorulmadan bu kadar çaba sarf ediyordu insanlar..
 
Diziyi ayakta tutmak için onca insan uğraşıp, çaba gösterirken nasıl umutları yıkarak, bunca insanın sevgisine acımadan kesilip atılabildi ki o parmak? Demek ki fazla değer vermeyecek ve fazla sevmeyeceksin sonda üzülmek istemiyorsan.. Şimdi nasıl umutları güneş gibi aydın olan bu insanlar sevdikleri dizilerine veda edecek?
  
Seven insanlar için vedalar doğru değil…  39 haftalık bu güzel bağ elvedalar, hoşçakallarla süslenmiş buruk cümleler, yarım tebessümler arkasında kalan gözyaşlarıyla mı bitecekti? Biz şimdi bir daha asla Hırçın kız Nazlı’yı, Karanlık Çocuk Savaş’ı, Koca gözlü Selin’i ve Uzaydaki mavi gözlü çocuk Ali'yi göremeyeceğiz değil mi?! Alışmak zaman alacak galiba SavNaz ve AlSel olmadan yaşamaya..
 
Sonsuz sevgiler biriktirdik sayende
İstenilmese bile ayrılık zamanı geldi
Vedaları hiç sevmem ama
Elveda…
Elveda İzmir kokan dizi
Elveda hem sevdiğimiz hem kızdığımız Haluk
Elveda gülüşü güzel kadın,Güneş
Elveda aşkıyla Ferhat olmuş Ali
Elveda Güneşin çılgın koca gözlü kızı Selin
Elveda ay gülüşlü karanlık çocuk Savaş
Elveda Hırçıngillerden tatlı Nazlı
Elveda Anı’lar
Elveda An’lar...
 
Şimdi güneşin battığı yerdeyiz ama şunu da unutmayalım eğer imkânsız diye bir şey yoksa umut her zaman vardır..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER