Bu diziyle ve benimle ilgili öyle bir durum var ki tesadüf mü desem lanet mi desem bilemiyorum. Ne zaman ki ben diziyi bir sebeple gününde, saatinde televizyondan izleyememişsem, sevilen, daha çok Feride'nin sevdiği bir karakter ve tabi ki Nazif Kara davası yüzünden, diziye ölerek veda ediyor. Feride'nin lafıyla söylersek eğer, bu ilk bölümden beri böyle, korkarım onların sevdasına engel benim.

İlk kaybımız, daha birinci bölümden diziye veda eden ama iki sezon boyunca adı anılmadan bir bölüm bile geçmeyen zaten de bütün olayların sebebi olan Savcı Süleyman'dı. Evet, ben ilk bölümden başlamadım diziye, daha doğrusu diziyi ilk gördüğüm an, Feride, Mahir'e "Kimsin be adam?" diye sertçe soruyordu. Konumuz bu değil tabi ki konu Savcı Süleyman öldüğünde ben diziyi izlemiyordum. Yani lanet 1.

İkinci ve üçüncü kayıplar, Mahir'in gerçek annesi ve kızkadeşi ama onlara gelmeden önce ölümüne öyle pek de üzülünmeyen zaten bir bölüm onda da bir kaç dakika görünen ama güzel oyunuyla benim aklımda yer eden Şiş Kazım'ı ve onunla birlikte bu dava yüzünden öldürülen diğer Kabadayıları da anmak isterim. Tabi bunlar su testisi su yolunda kırılır misali kimsenin daha sonra hatırlayıp da üzülmediği karakterler. Mahir'in annesiyle, kız kardeşine gelirsek açıkçası Mahir'in içinde bir yara açılmış olsa da ölümlerinin diziye çok fazla bir etkisi olmadı.

En büyük kaybımız çitlembik Baharımız. Başlarda yakışıklı avukat Salih'e kesilse de mahkeme suratlı Hakime Hanım'a uyuz da olsa çok geçmeden ikisinin arasındaki durumu farkedip onlara alttan alttan laf sokmayla ve daha sonra da cana yakınlığıyla ikisinin de gönlünde ayrı bir yer edinmeyi başardı. Feride'nin tek yakın arkadaşı, sırdaşı, Mahir'in her daim destekçisi oldu. Bu durum Mahir'in düşmanlarının da gözünden kaçmadı ki acımadan alıverdiler canını bir tanecik arkdaşlarının. Ben o bölümü izleyemedim. İş dolayısıyla şehir dışındaydım. Lanet 2. Birinin öleceğini Mahir'e söylemişlerdi ama Bahar aklımın ucundan bile geçmiyordu. Neredeyse onlar kadar üzüldüm ölümüne de onların üzüntüsüne de ama Bahar'ın ölümü Feride'nin tam olarak gözünün açılmasını sağladı. Onun katili sayesinde gerçek suçluya, Yaver'e, Savcı Turgut'a ulaştılar.

Yaver'in, Turgut Savcı olduğunu öğrendiler öğrenmesine de adam Savcı öyle basit bir iddiayla hiç bir şey elde edemezdiler, ellerindeki tek tanık savcının karısı Serra'ydı ve o da başından beri zaten olayların içinde cinayetin tanığı ve suç ortağıydı. Hem onu savcıya belli etmeden konuşturmak zorundaydılar hem de savcıdan korumak. Nitekim bunu sağlayamadılar. Turgut Savcı onu ortadan kaldırmak için çok büyük açıklar verse de hatta bir süreliğine de olsa Nazif Kara'nın serbest kalmasını sağlasa da Serra da Turgut'un işlediği cinayetlerden biri oldu. Ölünün arkasından da konuşulmaz ama biraz fesat ve hırslı bir kadın olduğu ve Turgut'un yanında olmayı seçtiği için kendi kendinin de sonunu hazırlamış oldu, Allah taksiratını affetsin.

Melih'i pek sevmiyordum açıkçası, başlarda biraz sempati duysam da sonralarda ablasına tavırları sanki onun ne haltlar yediğini bilmiyormuşuz gibi gidip de ablaya atarlanmaları falan sinir bozucuydu. Ne olursa olsun birtanecik kardeşiydi Feride'nin. Feride olarak o kadar çok ağladı ki Bergüzar Korel umarım gözyaşı limitini dizilerle, filmlerle yani kurguyla doldurur da gerçek hayata ağlayacak bir şeyi olmaz, dedim içimden. Melih'in ölümünden bahseederken daha çok Feride dedim çünkü bu ölümü bu kadar etkileyici kılan Feride'nin tavırları, ağlaması, çığlığıydı. Tabii ben yine şehir dışındaydım, bunları sonradan izliyorum. Lanet 3.

Gelelim şimdiye kadar olan ölümlerin katili ya da azmettiricisi olan Turgut Savcı'ya. Turgut Savcı dizideki en renkli karakterdi. Hem kötü olduğu için ondan nefret ediyor hem de kullandığı kelimler ve üslubuyla onu içten içe seviyorduk. En büyük falsosu Ayten'e tecavüz etmesiydi ki sonunda dolaylı da olsa bu olay sebebiyle öldürüldü. Turgut Savcı hem çok zekiydi hem de sinir bozucu bir eğlence anlayışı vardı. Öyle ki birinci bölümde attığı düğüm iki koca sezon boyunca çözülemedi de gider ayak yine kendi şovunu yaparak çözdü o düğümü. Ölen diğer karakterlerin alternatifleri bulundu ya da bir şekilde yeri kaydırıldı ama Turgut Savcı'nın boşluğu hala doldurulabilmiş değil.

Bir de diziye neden girdiği neden çıktıği belli olmayan Sinan karakteri öldürüldü ki onun gidişi kayıptan çok kazanç oldu.

En son ve en acı olan, en mutlu günde gelip en sevilenleri alan kayıp da sezon finalinde gerçekleşti. Dedesinin bir tanecik erkek torunu, evin neşe kaynağı Sarı Kafa Nazif ve yalnız kendi çocuklarının değil Mahir'in de Feride'nin de hatta Ayten ve Nurten'in de hatta hatta bizim de annemiz Safiye anne kaydı gitti iki uçan balon gibi. Düğün günü dayısının gelin arabasında cıvıldayan bir çocuk, onun yaramazlık yapmasını önlemeye çalışan bir büyükanne ve patlamak üzere olan bir bomba ile hayatları, umutları sönen insanlar.