Oscar 2016'nın önde giden animasyon yapımlarından biri Inside Out. Birçok kesim filmin En İyi Animasyon kategorisinde ödülü kazanacağından oldukça emin. Pixar gerçekten de Inside Out ile ortaya başarılı bir çıkartmayı başarmış. Herkese hitap eden yapısıyla filmin Oscar yarışını önde götürmesi oldukça olağan görünüyor.
Keyifle izlediğim bu filmde özellikle hoşuma giden ufak bir detay da var. O da Üzüntü'nün farkına varmadan neşeli bir anıya sokunarak onu üzüntülü hale sokuması... Neşe (Joy) ne yaparsa yapsın bu hatırayı eski haline getirmeyi başaramıyor. Bu yüzden de Üzüntü'nün anılara dokunmasını yasaklıyor. Buradaki metaforun gerçek hayata yansıması oldukça gerçekçi olmuş. Geçirdiğimiz keyifli zamanlar neşe dolu halde zihnimizde yer alıyor. Ancak bazen yaşananlarla birlikte ve zamanla bu hatırlar giderek üzüntü ile anılır hale gelebiliyor. Yani mutlulukla dolu bir hatıramız zamanla üzücü hal alabiliyor ancak üzüntülü anılar asla neşeli anlara dönüşmüyor. Bu da hayatın bir cilvesi olarak yaşamımıza yansıyor. Film de bunu oldukça tatlı bir şekilde önümüze sunuyor. Bu gibi detaylarla yapım yetişkinlere de rahatlıkla hitap etmeyi başarıyor.
Endişe, Öfke ve İğrenme
Bunun yanında Inside Out, her zaman keyifli olmanın mümkün olmadığını, hayatı tanımlayan anların farklı duygularla karışık yaşandığını çok güzel bir şekilde dile getiriyor. Devamlı olarak kontrol merkezinden uzak tutulmaya çalışan Üzüntü, hikayenin sonunda günün kurtarıcısı oluyor. Daha kendi bile neden orada olduğunu, ne yapması gerektiğini bilmezken misyonunun farkına varıyor. Bizlere de her zaman üzüntüden kaçmanın gerekli olmadığı mesajı veriliyor.
Yönetmenliğini Pete Docter'in üstlendiği film izleyicilere doksan dakika boyunca keyifli anlar yaşatmayı vaat ediyor. Bunun yanında yediden yetmişe herkese verilecek bir mesajı da var. Inside Out'un 88. Oscar Ödülleri'nde kaderi ne olur kesin olarak söylemek imkansız ancak eğer keyifli bir film arayışına çözüm olduğu kesin.