Yani Koray gelip müdahale etmeseydi yine değişen bir şey olmayacaktı. Sonuçta aynı evde yaşamalarına rağmen konuşmak için evde değil şirkette karşılaşmayı bekleyen bir çiftimiz var.
Peki ya Defne? Ömer şimdi bir "gel" dese koşa koşa gidecek olan kız beş dakika sonra Neriman arasa yine vicdanıyla baş başa kalmayacak mı? O zaman neden Ömer'e meydan okuyup mumlu yemekler hazırlamaktan korkmuyor? En kötü yanarız diye düşünüyor galiba.
Bir batağa saplandı kaldı. Çırpındıkça daha çok batıyor ama onu o batağa sürükleyenin Ömer olmadığını bazen unutuyor.
Ömer'e "zaten sen ne istersen biz onu yaşıyoruz" derken ne kadar ciddi çok merak ediyorum çünkü en son 29. bölümde Ömer ne kadar kötü olursa olsun her şeyi öğrenmek istemişti ama istediği olmamıştı.
Defne'cim Ömer'in istediklerini yaşıyor olsanız iki ay önce Milano'da evlenmiş, şu an İsviçre'de kayak yapıyor olurdunuz, bence yaşadıklarınızı bir daha gözden geçir ;)
Defne ve Ömer'in 34 bölümlük serüvenine baktığımızda bu şartlar altında yalnızca sevmekle olayların çözülmemesi normal. Üstelik sanki gündemleri yeterince yoğun değilmiş gibi bir de başlarına Galo çıktı. Sanki evren onlara "işlerinize konsantre olun aşkı sonra düşünürsünüz" mesajı veriyor. Hopppppp!! Sevgili evren bu işler sırayla!
Öncelik yıllar önce yağmurlu bir günde çarpıştırıp, yeniden karşılaştırmak için 10 yıl beklettiğin o kuru kız ve Ömüş'te. Koray'ın dediği gibi "move on hayatım, move on!" Size sevginize sahip çıkmalar yakışır!
Artık bu hikayenin gelişme bölümünün vakti geldi. Ağır çekim eşliğinde kapılarda birbirinizi beklemek için çok gençsiniz kıymayın birbirinize. Oldurun artık şu olmazları da "sevin ki her şey olur" diyebilelim.