AlSel'imi yitirdim yastayım, buyur cenaze alayına...

Güneş’in Kızları. Yalan. Külliyen yalan. Bence Güneş’in bir tane kızı var. Diğer ikisi bizim şizofren dünyamızın ürünü. Peki, ben sana sorayım. Bir kız annesinin tecavüze uğradığını öğreniyor. Annesine bunu bildiğini söylüyor. Bu konu hakkında hiç dertleşmez mi bir ana kız, iki kelam da olsa konuşmaz mı? Ben bile, seyirci bile kız bunu öğrendi diye yıkılmışken bir anne kızını karşısına alıp diyalog kurmaz mı? Bu kız Selin ise eğer yani bizim şizo dünyamızdansa kurulmaz efenim. O konu bir güzel kapatılır. Üç maymun oynanır. Güzzeeeel!!!

Dizide herkesin sevdiği birileri var. Zira kalp dediğimiz şey ev değil ki herkese bir odası olsun. Herkes herkesi sevemez. Hani ben de isterim olsun ama, yok insan doğasına aykırı. Kimileri daha çok sevilir kimileri daha az. Ha, bu çoğunluğa azınlığı ezme hakkı verir mi asla vermez vermemeli de zira bir kişi bile olsa seveni varsa değerlidir o karakter. Bunda hemfikiriz. Ali, Selin, Nazlı, Savaş, Haluk, Güneş, Emre, Tuğçe bunlar ana karakterlerimiz. İçinden birileri elbet daha çok seviliyor. Hikayeye göre de bir birisi, bir diğeri daha çok yer alıyor. Gerçi alıyor-idi desek daha doğru olur. Anlamlandıramadığım bir şekilde olaylarla konuyla ilgisi olsun olmasın bir karakteri biz her sahnede her yerde görür olduk. Bu da ister istemez itici bir hal aldı ve kimimiz o karakterden soğuduk.

Atıyorum Ali babasının tecavüzcü olduğunu öğreniyor bizim onu izlememiz gerekirken hop yine alakasız olan o karakteri -isim vermiyorum anlayan anladı- izliyoruz. Neden? Niye inadına bu kadar dayatılıyor bu karakter? Ha, ne yani senin ‘paşa gönlün’ istiyor diye hiç mi olmasın yok efendim ne haddimize. Benim derdim bu kadar karakter bolluğu içerisinde sürekli aynı karakterin dayatılması. Ama ayıp ediyorsun onun da seveni var. Peki, ben sorayım o vakit, 3 saat o koltuğa ‘Ali ve Selin yapıştırıcısı’yla yapıştırılmış olan bizlere ayıp olmuyor mu, 3 saatlik dizinin yarısında tek bir karaktere yönelirken?

En çok da ne delirtiyor biliyor musun, çifte dair her şeyin geçiştirilmesi. Bu çok fena koyuyor ya. Çiftim ayrılmış. Ayrılık yaşamış benim minnak çiftim, ayrılma sahnesi özne yüklem uyumsuzluğu gibi pat diye kesiliyor hop başka bir sahne. İyi de, bir dur seyirci bir duyguya girsin, sen ne diye altın günü tayfasını gösteriyorsun pat diye? Ama reklamlar olsun, fotolar olsun, dizinin tanıtımının yapıldığı her mecrada benim çiftim kullanılırken sahneler ışık hızında geçiyor. Zaten ‘ayıkla Güneş’in Kızları’ nın taşını dercesine Alsel’i izlemeye çalışıyoruz. Bölümde şuncacık sahnesi var o da geçiştiriliyor. Benim ufacık yüreğim artık nasıl dayansın buna sorarım sana? Ve bu sadece benim çiftime yapılıyor. Peri’nin köpeğiyle köpeğin manitasının bile sahnesi uzun uzun izlettirilirken Alsel'imin sahnesi kesile kesile 3 numara asker tıraşı oluyor. Takip edemiyor ki insan. Alakasız bir şekilde hoppidi başka birilerine geçiyor sahne. Sen de böyle baykuş gibi kalıyorsun ortada. Sonra aradan 36 bin saat geçiyor senin çifte geri dönüyorlar. İyi de dizi izlerken not mu tutayım, şu oldu diye de yarım kalan sahneye geri dönünce hatırlayayım? Uleyn ben okulda bile not tutmuyorum dizi izlerken mi tutacağım? El insaf kardeşim. Bu Alsel ne etti size?!

Adaletin olmadığı yerde ‘anarşi’ baş gösterir. Bu her yerde böyledir: okulda, ülkede, evde hatta ve hatta uzayda. İlk başlarda sabreder insan, bekler, dur ha oldu ha olacak der. Ama hakkettiğini alamadıkça önce üzülür, kırılır sonra sorgulamaya başlar daha sonra ise tepki gösterir. Kusura kalmayın 8 aydır uğruna bu kadar şeye katlandığımız çiftimizi siz elimizden alacaksınız, bir güzel eredike edeceksiniz biz de susacağız ha? Öyle bir dünya yok. Öyle bir uzay da yok! HER YER UZAY HER YER DİRENİŞ!!! Bizim kalbimiz çocuk parkı değil öyle kafanıza göre oynayamazsınız, alın topunuzu çıkın dışarda oynayın!

Not:Bu arada daha adam gibi sevgililik yaşayamayan Alsel isimli çiftimiz evlenmiş bulunmaktadır. Neden, nasıl, niçin diye sorma MATEMATİĞİN(!)yetmez. Çeyrek altınlarımızı, 5’i bir yerdelerimizi elden ele uzatalım lütfen:)
"Yanlış anlamayın beni sakın,
İsmi Uzay'dır arkadaşımın..." 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER